1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek istediği için tutuklananların ilk duruşması bugün görüldü. Duruşma sonrası 8 tutsak serbest kaldı.
1 Mayıs sonrası ikinci dalga ev baskınlarında gözaltına alınarak tutuklanan 8 kişinin ilk duruşması bugün Çağlayan Adliyesinde görüldü. Mahkeme 8 tutsağın tahliyesine ve adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verdi.
Tahliye kararı sonrasında Çağlayan’da İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
ÇHD adına yapılan açıklamada, “Bu dosyadan 82 kişiyi Taksim’e çıkmak istediği için tutukladılar. 41 kişi tutukluydu bu dosyadan 33 kişi kaldı. Bu bir başarı değil bizim için, kalan 33 kişiyle almakla kalmayacağız, hukuksuz bütün kararları alaşağı edeceğiz.” denildi.
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA
Duruşma öncesi İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi. “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük” şiarlı pankartın açıldığı eyleme çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Basın metnini okuyan Mehmet Çalasın, 1 Mayıs operasyonları kapsamında tutuklanan 52 kişinin tutsaklığının devam ettiğini ifade ederek “İlk tutuklamaların olduğu gece söylemiştik, hepimiz oradaydık, Taksim’e yürüyen milyonlara dayatılan açlık ve sefalete öfkenin iradesidir ve yalnız değildir” dedi.
‘1 MAYIS’TAN BUGÜNE SALDIRILAR SÜRÜYOR’
1 Mayıs’tan bu yana ne milyonlarca emeklinin ne asgari ücrete mahkûm edilenlerin ne gelecekleri çalınan kadınların ne de özgürlüklerine göz dikilen kadınların yaşamlarında iyi yönlü bir değişiklik olmadığını vurgulayan Çalasın, Orta Vadeli Programla işçi ve emekçilere dönük saldırıların her geçen gün arttığını söyledi.
Taksim iradesinin tüm saldırılara rağmen sürdüğünü söyleyen Çalasın, “Tutuklama kararlarını tüm arkadaşlarımız ‘Her Yer Taksim, Her Yer Direniş’ sloganlarıyla karşılamıştır. Tahliye olan arkadaşlarımız ‘Nerede kalmıştık?’ diyerek ‘Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam’ sloganlarıyla mücadele alanlarına dönmüştür” dedi.
1 Mayıs’tan bu yana iki ayın içine onlarca eylem sığdığını aktaran Çalasın, özel okul öğretmenlerinin direnişinden Onur Yürüyüşü’ne, Hakkari’deki kayyım saldırısına karşı süren direnişe işaret etti.
Çalasın, şöyle devam etti: “1 Mayıs alanı Taksim’e yürümek, iradesini, inancını ve kimliğini savunmak, insanları açlığa, yoksulluğa ve savaşa mahkûm eden bu düzene karşı çıkmak, direnmek suç değildir. Asıl suç Bozdoğan Kemeri barikatları, emekliye ölüm dayatmaları, savaş politikaları, göçmen düşmanlığı, insanın insana kulluğu demek olan bu düzenin tamamıdır.”