Munzur Doğa ve Kültür Festivali, 03-06 Ağustos tarihleri arasında tamamlandı. 02.08.2023 tarihinde Düzgün Baba dergahında açılış ile startı verilen Munzur Doğa ve Kültür Festivali farklı yerlerden gelenlerin ve yerel halkın katılımıyla Alevi inancına uygun olarak ve yerel kültüre bürünen bir programla gerçekleşti.
YALNIZ İÇ GÖÇ EDENLER DEĞİL, AVRUPALI DERSİMLİLERDE BU FESTİVAL NEDENİYLE BULUŞTU
Festivalin ilk günü olan 03.08 Perşembe günü, önceden planlandığı gibi festival, belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun açılış konuşmasıyla Seyit Rıza meydanında başladı. Programa siyasi parti temsilcileri, farklı illerden dernek başkanları, federasyon yöneticileri ve dışardan gelen misafirler katıldı.
Dersim Belediye Başkanı, burada yaptığı konuşmada, festivalin temel amacının Dersim’in dilini, kültürünü ve doğasını korumak olduğunu vurgulayarak ve önümüzdeki tehlikelerden biri olan madencilik noktasında uyarılarda bulundu. Ayrıca klasik ajitatif söylemlerle son sürece değinmeye çalıştı.
SANAT SOKAĞINDA HERGÜN PANELLER YAPILDI
Festival kapsamında farklı konuları işleyen panellerde gerçekleştirildi. Panelistler katılımcılara festivalle ilgili konu eksenli bilgilendirmelerde bulundular.
HER AKŞAM KONSERLER GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Festival kapsamında birçok sanatçı sahne aldı. Konser alanını dolduran binlerce kişi, Kürtçe, Zazaca, Ermenice ve Türkçe şarkılarla coştular. Stadyuma izin verilmediği için, sahne Seyit Rıza meydanında kuruldu. Katılımın her zamankinden az olması, sahnenin Seyit Rıza meydanına kurulmasından dolayı dikkat çekmedi.
DERSİME YAKIŞAN BİR FESTİVAL YAPTIK MI?
Dersimde hareketli günler yaşatan festivali değerlendirenler, festivalin pandemi önlemleri nedeniyle üç yıl düzenlenemediğini anımsatarak, “Dersime ait değerlerimizi ve geleneksel kültürümüzü tanıtmak amacıyla bu yıl 21.sini düzenlediğimiz festivalde, kültür ve sanat etkinliklerimizin yanı sıra birbirinden değerli yerel ve ünlü sanatçılarımız 4 gün boyunca sahne aldı. Hemşehrilerimiz doyasıya eğlendiler” dediler.
Alanları dolduranlara ve katılım sağlayanlara teşekkür eden Başkan Maçoğlu, “Festivalimizde Dersimi en iyi şekilde tanıttığımıza ve kültürümüzün gelecek nesillere sevdirerek aktarılacağına inancım sonsuz. Yurt dışı, farklı il ve ilçelerden gelen misafirlerimize ve hemşehrilerimize festivalimize göstermiş oldukları yoğun ilgilerinden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Onları misafir etmek bizleri çok mutlu etti. Festivalimizin bu denli coşkuyla geçmesini sağlayan başta belediye çalışanlarımıza, DEDEF’e ve emeği geçen herkese teşekkürler” diye kapanışta da konuştu.
PEKİ BİZ NASIL DEĞERLENDİRİYORUZ
Elbette festival veya yaz dönemi etkinlikler ile Dersimin aktif bir süreci işletmesi, her yanıyla olumludur. Yine çeşitli konuları işleyen paneller ve kitlenin birebir söyleşilere katılımı etkili ve yararlı etkinliklerdir. Ama hergün bir-iki panel ile yüze yakın ( kaldı ki hep aynı kişiler) kitleyle sınırlı kalması gerçekliği eleştirilmeli. Yine süreç itibarıyla yanlışı sürdüren politikacıların sözcü olması ise apayrı eleştiri konusu. Panellerde seçim ve faaliyet süreçlerinde yanlış politikaları uygulayan ve yanlış yönlendiren “siyasetçileri” kitlenin önüne çıkararak onları aklama durumu yaşanmıştır. Mevcut durumda burjuvalaşma eğilimi gösteren temsilcilerin yapılan yanlışlara dair hiçbir özeleştiri vermeyenlerin panellerde boy gösteriyor oluşu festivalin değerini ve etkisini olumsuz yönde etkilemektedir.
Yine dışardan gelen ve aşina suratların dışına çıkmayan panel ve söyleşiler kendini tekrar etmektedir. Yerel halkın ilgi ve alakası oldukça sınırlıydı. Sunucu ve panelistlerin sorusuyla, dışardan gelenler panelleri izleyenlerin yüzde doksanını oluşturmaktaydı.
Kitap ve dergi standlarının gizli köşelere sıkıştırılması dikkat çekiciydi.
Ticari satış yapan alışveriş standları ise daha göz önündeydi.
Bölgedeki dernek, kurum ve sosyal aktivite kuruluşların katılımı ne fuar ne de yiyecek/içecek stantlarına aksetmiş durumdaydı.
Bilindik, klasik ilk tecrübesiz festivallerden çok daha geri bir örgütlenme düzeyi hakimdi. Paylaşımcı ve yaratıcı sosyal örgütlenmelerden kopuk, kariyerist, beceriksiz, pohpohçuların sık sık göründüğü ve klasiğin dışına çıkmayan bir sıradanlaşmış festival havası sözkonusuydu.
Yerel halkın ilgi ve alakasını minimuma düşürmüş bir anlayışın başını çektiği ve esasen dışardan gelen Dersimlilerin kişisel beceri ve sosyal durumuyla elle tutulabilecek bir festival görüntüsü göze çarpmaktaydı.
Dersim’deki festival, esnaf zihniyetli tüm oluşumların çıkar ve işine yarayan ama yerel ve dışardan gelenleri pek kapsamayan bir örgütlenme havasındaydı.
Müzik etkinlikleriyle coşkuyu yakaladığında, her şeyin mükemmel olduğunu sanan bu örgütleme zihniyeti, bu konuda da bazen başarılı bazen de başarısız olmuştur.
Yerel sanatçıların sahnelerde pek yer bulamaması ve dışardan gelen olaya ticari bakan ve sesleri detone olan bazı sanatçılara da değinmeden geçmeyelim.
Slogan ve ajitatif müzisyenleri meşrulaştıran anlayış, esasen yerel sanatçıları ciddiye almadığını ve popülizm düşkünlüğünü gösterdi.
Elbette ülke ve bölge noktasında ün ve popüler sanatçılar sahnede olacak ama onlar yerelin sanat ve coşkusunu geliştiren bir anlayışla ele alınmalı.
Dersimin her mahalle ve sokağına ulaşamayan festival, Sanat Sokağı’na ve Seyit Rıza meydanına sıkışsa da yer yer coşkuyu yakaladı ve sürekliliği noktasında bir artısı oldu.
Yerel halkın yemek ve yeteneklerinin sunulacağı, yerel sanatçıların yoğunluklu sahne alacağı ve her sokakta şarkı söyleyeceği, panellerin ve söyleyişilerin her alana yayılacağı ve video görselleriyle tüm kitleye ulaşacağı, çocuklar ve gençler için ilgi çekici programların yapılacağı, kadınlar için yaratıcı programların örgütlendiği… kısacası Dersim’e ve devrime yakışır bir festival içindir eleştirilerimiz.
Bizler bu festivalde kurumlarımızla esasen kitap ve dergi standımızla örgütlendik. Yüzlerce Devrimci Demokrasi Gazetesini kitlelere ulaştırdık, Dersim merkez ve ilçelerde. Seneye yapılacak festivalde tüm ortamlara öneri ve tecrübelerimizi taşıyacak bir örgütlenme ile katılacağız.
Artısıyla eksisiyle bu festival örgütlenmesine katılım sağlayan herkesin yine de emeğine sağlık.
Ülke genelinde ciddi bir karşılığının olması da herşeye rağmen selamlanacak bir gerçek.
