İstanbul’da 1 Mayıs sonrası düzenlenen gözaltı ve tutuklama terörü devam ediyor. İstanbul’da üçüncü kez yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 27 kişi kişi tutuklandı.
Ev baskınlarında gözaltına alınan 27 kişi üç günlük gözaltı sürecinin ardından savcılığa çıkarıldı. 27 kişinin tamamı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Mahkeme 27 kişinin de tutuklanmasına karar verdi. 1 Mayıs tutsaklarının sayısı 74’e yükseldi.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde gözaltına alınanlara destek için açıklama yapan İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, sistematik hale getirilen gözaltı ve tutuklamalar karşısında geri adım atmayacaklarını, Taksim’den de 1 Mayıs’tan da vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Açıklamada, “Biz, bunu kabul etmiyoruz. 1 Mayıs günü barışçıl, demokratik bir gösteri yapıldı. Bu gösteride tek yasa dışı olan şey Bozdoğan Surları’nın kapatılarak etten duvar örülmesiydi. Bu hukuksuzluğun üzerine bir de o günden bugüne süren cadı avı. Bunu kabul etmiyoruz. Bir an önce siyasal iktidar, bu tavrından vazgeçmelidir. Buradaki sürecin hukuki olmadığını biliyoruz. Bir düşman hukuku yürütülmektedir. Amaç var olan ekonomik darboğaz karşısında sokağa çıkabilecek, hakkını arayabilecek emekçilere gözdağıdır. Ama bilinsin ki, bu gözdağı bizleri korkutmamaktadır. Bizler haklarımız, özgürlüklerimiz için alanlara çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Siyasal iktidar hukuksal süreci işletmek istiyorsak, dönüp insanların ölümüne neden olan depremde rant uğruna insanları katledenlere ceza uygulasın, her gün ortaya çıkan yolsuzluklara ceza uygulasın, çetelere ceza uygulasın, bunları yargılasın. Demokratik bir Türkiye için, özgürlükler için mücadele eden bizlere, sendikacılara, solculara, devrimcilere değil; burada en masum olan, bu uğurda ülkenin demokratik gelişimi için mücadele eden bizler, emekçileriz. Solcular, devrimcilerdir. Dolayısıyla bir yargılama yapılacaksa, bu yargılamanın yapılacağı yer yolsuzluk yapanlardır, çetelerdir, insanları ölüme mahkum, açlığa mahkum edilenlerdir” denildi.
Avukat Çiğdem Akbulut ise, “Bu zamana kadar yaşadığımız şey aslında hukuka aykırı, kanunsuz hareket edenin, Anayasa’nın tanıdığı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını, 1 Mayıs’ı anmayı, kanuna aykırı şekilde yasaklayanın, engelleyenin devletin ve kolluğun kendisi olmasına rağmen arkadaşlarımız hukuka aykırı bir şekilde tutuklanıyor” dedi.
