Adriana Andeleni
Devlet suç işledi, suçunu kabul etmedi, örtbas etti, hesabını vermedi, Rum toplumunun ağır kayıplarını telafi etmedi, özür bile dilemedi.
Türk bayraklı ve tırlı kalabalık gruplar, başta Rumlar olmak üzere gayrimüslimlerin ev ve işyerlerine saldırdı, yaktı, tahrip etti, yağmaladı; linç etti, tecavüz etti ve öldürdü. O gün maddi ve manevi zarar görenlerden biri de ailemdi.
Bu bir devlet operasyonuydu. Titizlikle organize edilmiş bir özel savaş faaliyetiydi. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından planlandı ve devletin dersini iyice öğrenmiş kalabalıklar tarafından coşkuyla gerçekleştirildi. Kayıtlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 37 oldu. 60 olarak kaydedilen gerçek tecavüz vakası sayısı 400 civarındaydı. Bazı kadınlar tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü. 90 yaşındaki rahip Chrysantos Mantas diri diri yakıldı. En azından birkaç rahip bıçakla zorla sünnet edildi. Onlarca kişi linç edildi. 4.214 ev, 73 kilise, 26 okul, 1 sinagog, iş yeri ve dükkanlar olmak üzere toplam 5.317 yer yakıldı, yıkıldı ve yağmalandı. Bunlar, uluslararası literatürde en kapsamlı kitabın yazarı olarak bilinen Speros Vryonis’in 6-7 Eylül tarihlerinde verdiği rakamlardır.
6-7 Eylül saldırısı, zengin Rumlara, yani ‘zenginlik düşmanlığı’ olarak gerçekleştirilmiş olsa da bu iki gün boyunca vahşet bitmek bilmeyen enerjisini ağırlıklı olarak Hıristiyan nefretinden almış; korkunç saldırılar Yunanlılara karşı gerçekleştirilmişti. Hıristiyan inancı, kiliseler ve mezarlıklar bunun somut kanıtıdır. Saldırılar en yıkıcı ve yıkıcı yüzünü başta Rumlar olmak üzere gayrimüslimlerin kutsal mekanlarına, kiliselerine, havralarına ve mezarlıklarına karşı gösterdi. Kiliseler birkaç saat içinde harabeye çevrildi, dinamitle patlatıldı ve ateşe verildi. Kiliselerin içindeki kutsal eşyalar tahrip edildi, İsa tasvirlerinin gözleri oyuldu, haçlar kırıldı, mezarlar açılıp ölenlerin kemikleri etrafa saçıldı, yeni gömülen bir ceset ağaca asıldı ve yerlere Türk bayrağı asıldı.
İstos Yayınları’nın 2015 yılında çıkardığı “Patrikhane Fotoğrafçısı Dimitrios Kalumenos’un Objektifinden 6/7 Eylül 1955” adlı kitabı, 6-7 Eylül pogromunun bu tek boyutlu temsilinin eksikliğini ortaya koyuyordu. Yakında sınır dışı edilecek olan ve kitabı Bakanlar Kurulu tarafından yasaklanan Dimitrios Kalumenos’un, olay gecesi ve ertesi gün büyük risk alarak ziyaret ettiği yıkılan kilise ve mezarlıkların fotoğrafları gerçeği ortaya koyuyor.
Halkın katılımı konusunda da titiz bir çalışma yapan Speros Vryonis, İstanbul Emniyet Müdürü’nün Yassıada duruşmalarında verdiği 300.000 kişinin bilgisini ikna edici bulmamış, elindeki verilerle bu sayının 100.000 olduğunu belirtmişti. Yani o zamanki İstanbul nüfusunun onda biri. Kentin bugünkü nüfusuna oranlarsak bu iki milyona yakın insan anlamına geliyor. Bugün böylesine yıkıcı bir eyleme fiilen iki milyona yakın insanın katıldığını düşünürsek, halkın katılımının boyutlarını daha iyi görebiliriz.