Haber Merkezi: Tayyip Erdoğan 30 Temmuz’da Ordu’da fındık fiyatlarını bazlı ödeme dahil 54 TL olarak açıkladı. Geçen yıl ortalama 3,15 dolara denk gelen fiyatlar böylelikle 3 dolara düştü.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Çiftçiler Sendikası (ÇİFTÇİ SEN), fındık çiftçisinin hayatını, emeğini sürdürebilmesi için fındık alım fiyatlarının yeterli olmadığını ve şirketlerin kollandığını belirtti.
“Üreticiler ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelecek”
Tayyip Erdoğan’ın Kenan Evren gibi Fikri Sönmez’i ve onun anlayışını hedef aldığını belirten Çiftçiler Sendikası açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Görünen o ki iktidar, BM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2018 yılında kabul edilen Köylü Hakları Deklarasyonu’ndaki çiftçilere tatmin edici bir fiyat ve adil piyasaya erişim hakkı sağlamak yerine şirketlerin piyasayı kontrolünü arttırıcı alım fiyatları belirlemeyi ilke haline getirmiştir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 12 Eylül Darbesi’nin oluşturduğu kurumsal düzenin neoliberal tarım politikalarının devamı olduğunu fındık alım fiyatını açıklarken ortaya koymuş, tıpkı darbeci Kenan Evren gibi, 12 Eylül öncesi “Fındıkta Sömürüye Son!” mitinglerini örgütleyen Fikri Sönmez’i ve onun anlayışını da hedefine koymuştur. Bu tarımsal ve ekonomik politikalar sürdüğü sürece önümüzdeki günlerde emekçiler ve yoksullar için ekonominin daha da kötüye gideceği aşikardır. Şirketler kârlarını arttırırken, üreticilerin giderleri daha da artacak üretimlerini devam ettirmeleri bir yana temel tüketim ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geleceklerdir. Açıklanan fındık alım fiyatı üreticileri değil, şirketleri kollayan, koruyan bir fiyattır.”
“Umudumuzu ve mücadelemizi büyütelim”
Fındık alım fiyatı ve tarım politikalarının kabul edilemez olduğunu ve Fındık çiftçilerini yoksulluktan açlığa iten yıkım politikalarına karşı mücadele çağrısında bulunan Çiftçiler Sendikası açıklamanın sonunda şunları kaydetti:
“Bir tarafta üreten çiftçilerin diğer tarafta ürettiklerimizi yok pahasına almaya çalışan şirketlerin varlığını çok iyi biliyoruz. Onun içindir ki AKP iktidarının Tarım ve Orman Bakanlığı TMO’si değil, sezon başında Fiskobirlik devreye sokulmalıdır. Fiskobirlik üretimden pazarlamaya kadar zincirin her halkasına sahip olacak şekilde ve fındık çiftçilerinin yönetimlerini demokratik olarak belirleyecekleri bir yapıya kavuşturulmalıdır. 2000 yılında sözde özgürleştirme yasası olarak çıkarılan 4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri kaldırılmalıdır. BM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2018 yılında kabul edilen Köylü Hakları Deklerasyonu’na göre Çiftçilerin tatmin edici bir fiyat ve adil piyasaya erişim hakkı vardır. Bu çerçevede Hükümet; fındık alım fiyatını belirlerken, çiftçilerin sendikalarıyla, meslek odası ve kooperatif örgütleriyle görüşme masasına oturmalı ve fındık alım fiyatlarını birlikte belirlemelidirler. Fındık fiyatlarını baskılama gayretinde olan yerli ve yabancı tarım ve gıda şirketleri karşısında tüm fındık çiftçilerini örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Yoksulluk kaderimiz değil! Gelin umudumuzu ve mücadelemizi büyütelim.”
Sendika.Org
Yorumlar kapalı.