950’inci hafta eyleminde gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nin yargılandığı davanın duruşması 4 Ekim’e ertelendi.
Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen 950’nci hafta eylemleri polis tarafından engellenen ve gözaltına alınan Cumartesi Anneleri hakkında “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmek” iddiasıyla açılan davanın duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
20 kişinin yargılandığı duruşmayı çok sayıda insan hakları aktivisti de izledi.
Babası gözaltında kaybedilen Besna Tosun savunmasında, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçun tanığı olmama rağmen, üçüncü kez sanık olarak hakim karşısındayım” dedi. Babası Fehmi Tosun’u kaybedenlerin 29 yıldır yargılanmadığını hatırlatan Tosun, kendisine sokak ortasında 6 kelepçe takarak işkence uygulayan polis amirlerinin de yargılanmadığını söyledi.
“Babamın akıbeti açıklansaydı, failleri yargılansaydı, yani adalet sağlansaydı ben ve diğer kayıp aileleri 1001 hafta boyunca Galatasaray Meydanı’na çıkmazdık. Bugün de burada yargılanmazdık” diyen Tosun, Galatasaray Meydanında basın açıklaması yapma girişimlerinin haftalarca polis şiddetiyle engellendiğini hatırlattı.
Bu süreçte 29 kez gözaltına alındıklarını belirten Tosun, “Soruşturmalardan 28 tanesi hakkında ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilirken, tamamen benzer koşullardaki 950’nci hafta için bu dava açıldı” dedi.
Sebla Arcan ise, “Suç işlemedim, anayasal hakkımı kullandım. Hakkımdaki suç isnatlarını kabul etmiyorum. Mahkemenizi de bağlayan AYM kararlarının gereği olarak, davada derhal beraat kararı verilerek yargılamanın bir an önce sonuçlanmasını talep ediyorum” dedi.
Avukat Gülizar Tuncer ise, “Bu insanlar bir devlet politikası olarak şiddete maruz kalıyor. Böyle bir hukuksuzluk düzleminde sözlerimizin ne anlamı olabilir ki? İdari bir kararla bir hak engellenebilir mi? Keyfi engellemeler söz konusu. İlk duruşmada derhal beraat kararı verebilecek güçtesiniz ama bunun yerine yıllarca sürecek bir yargılama eziyetine dönüştü bu davalar. Kimsenin bu ülkede hak ve özgürlükleri kullanma imkanı, olanağı yok” ifadelerini kullandı.
Yargılananların avukatlarının tümü müvekkilleri hakkında “derhal beraat” hükmünün kurulmasını istedi. Beraat taleplerini reddeden mahkeme, savunması alınmayanların savunmalarının alınması için duruşmayı 4 Ekim’e erteledi.