Devrimci Siyasetin Saflarındaki Bunalımın Panzehiri Organik Bağlardır 

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hareketimizin gerçek sahibi kitlelerimiz, ölümsüz ve tutsak yakınları; hareketimizin onur nişanesi ailelerimiz, içinden geçtiğimiz zorlu süreçte, Türkiye ve Kuzey Kürdistan devriminin doğal figürleri sizlere doğrudan sesleniyoruz.

Bilindiği gibi hareketimiz bir süre önce bilimsel veriler, toplumsal yasalar, ekonomi-politik arasındaki itici ilişkisellik sonucu açığa çıkan gelişmeleri doğru değerlendirmiş ve ortaya çıkan temel yönelim ve değerlendirmeleri açık ve şeffaf bir şekilde 3. Oturum belgeleri olarak devrimci siyasal ortama sunmuştur. 

Elbette bunda amaç hepimizin faydalanacağı bir temelde, doğru bir tarzla ilişkili biçimde emin adımlarla ayakları yere sağlam basar bir şekilde bu temel yönelim ve değerlendirmelerin sizlere ve halk kitlelerine, hareketimizin en yüksek organına olan bağlılık esasıyla hayata geçirilmesi koşulsuz, şartsız görevimizdir. Hareketimiz buzu kırmış yolu açmıştır. Hareketimiz temel görev ve yönelimlere uygun teorik çıkışını artırmış bulunmaktadır; buna uygun pratik adım ve adımları da atacaktır. Bu adımları atmak zorundadır. Bir kez daha olmaz denilen ortamda nelerin yapılacağını gösterecek kararlılığa ve ideolojik-politik yönelime, kadrolara, doğru yönelim ve bu yönelimlere bağlı görevleri hayata geçirecek sizler gibi değerli kitlelere sahiptir. Hareketimizin devrimci siyasetinin taşıyıcı kitleleri, fedakar kesim ve kitleleri, devrimci saflardaki siyasal bunalımın panzehiri organik bağlardır.

Hareketimiz; tasfiyeci revizyonizmin saflarımızda yarattığı ayrılık, bölücülük ve dağıtıcılık sonucu açığa çıkan bunalımı sizler ve Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimine yürekten bağlı, ideolojik ve politik olarak kararlı kadroları sayesinde kısmen aşmıştır. Toprağı delerek yuvalar kuran, yuvalarından nasıl çıkacağını ve yuvalarına ne zaman döneceğini gayet iyi bilen yeraltı canlıları, yılanlar, köstebekler, önderlik mekanizmasını doğru oluşturmuş leylek sürüleri, kinini ve sevecenliğini unutmayan karga sürüleri, “nereye kayboldular” denilen ve bir anda ortaya çıkarak herkesi şaşkınlığa uğratan Yunus balıklarının aklı, sudaki öz biziz. Tehlike karşısında ölü taklidi yaparak, tehlikeli durumu atlatır atlatmaz hızla üreyerek varlıklarının koşulunu yeniden organize eden hamam böcekleri hepsi bize benzer bizler onlara benzeriz. Kısacası biz yer altındaki köstebekleriz, yeryüzünde ise Aslan, Kartal ve Şahiniz.

Hareketimizin yeni ekilmiş bir fide gibi filizlenip budaklanması organik bağlarımızı oluşturan kitlelerimizin yetenek ve çabalarına bağlıdır. Tıpkı işçi sınıfının devriminden çıkarı olmayan komünistlerin devrim için çabalaması gibi. Ve o devrimin komünistlerin çabasına ihtiyacı olduğu gibi. Hareketimizin geniş kitleler içerisinde doğru tarz ve doğru yönelimle yeniden canlılık kazanması sizlerle beraber karşılıklı geliştireceğimiz hareket tarzımız ve beraber hareket etme uyumumuza bağladır. Sizlere verdiğimiz sözlerin kimini tutamamış olsak bile, kimini tutmuş bulunmaktayız. Tutamadığımız sözlerimiz mahcubiyetimizdir. Bizlerce telafi edilmesi gereken eksikliklerimizdir. Samimiyet ve güvenle verdiğimiz sözleri tutacağımızı bir kez daha sizlere olan bağlılığımızla beraber ilan ediyoruz. Dar kitlelerden, geniş kitlelere açılmanın aracı olan sizler, omuz verin, önümüze dikilen barikatları ve engelleri beraber aşalım. Hareketimiz; saflarından pişkince ayrılan, bürokrat, kastlaşmış siyasetin ‘’Gidin şu harekete katılın onlarla aynı düşünüyorsunuz’’ ‘’Birkaç yıla devrimcilikten düşer, bu işi bırakır, kendinizi feshedersiniz’’ dediği ortamda sizlere olan bağlılığı ve devrime şartlanmış sayısı nicelik olarak çok az kadroların sebatla  ilerleyişi, ideolojik-politik kararlılığı sonucu, bu sorumsuz, sağcı yıkıcılığa, boş vermişliğin pespaye ifadelerine gereken cevabı vermiştir. Hareketimiz bundan sonra ise doğru devrimci yönelime ait temel görevlerine emin adımlarla, karınca tarzı çalışarak, kararlı bir şekilde ilerlemenin yol ve yöntemlerini açığa çıkaracak, sizlerdeki birikim ve deneyimlere yaslanacaktır.  Hareketimiz sizleri doğal üyeleri olarak kabul ediyor ve üzerinize düşen görevleri sahiplenmenizi samimi bir şekilde ifade ediyor. Hareketimiz teorik yönergeyi bulmuş ve artırmıştır, bütün üye ve çevre ilişkilerinin politik bilinç düzeyini geliştirecek ve buna bağlı pratik adımları atmasını sağlayacak yol ve yöntemleri mutlaka yaratacaktır. Bu halkımıza, sınıfımıza, devrime ve ideolojik-politik can damarımıza sıkı sıkıya bağlılığımızın ifadesidir. Çağrımız hareketimize omuz vermeniz yönündedir, ölümsüz yoldaşlarımızın niçin düştüğü, tutsak yoldaşlarımızın niçin tutsak düştüğü gayet açıktır. Omuz verin bu ablukayı yıkalım, paslanmış geri unsurların ördüğü çürük tuğlalardan duvarları yıkalım. Omuz verin sistem içi tarzın yaygınlaştığı, hiçbir şey yapmadan çok şey kazanmak isteyen dar kafalı aydın budalalığıyla hemhal yıkıcılığın, çürümüş ve kokuşmuş anlayışların, tersine dönmüş, liberalleşmiş eskinin ‘devrimcilerinin’ yarattığı enkazı kaldıralım. Ölümsüz yoldaşlarımız  gökyüzündeki kutup yıldızlarımızdır, tutsak yoldaşlarımız yaşayan ve savaşan siperlerimizdendir. 

Bir kez daha onlar adına ve Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimi için; siyasal ve ideolojik bağlılığımızla, kararlılığımız, samimiyetimiz, felsefi tutarlılığımız ve inancımızla söz veriyoruz, yılgınlık, karamsarlık ve çürümüşlüğün bizleri esareti altına alamayacağını ilan ediyoruz. Çünkü bizler devrimin asli unsuru yarı-proleter, yarı-entelektüelleriz yaşamın içerisindeyiz halkın ve hayatın içerisindeyiz. İnsan türü dışında kalan canlıların ve diğer türlerin insan kıyıcılığına karşı yaşamda kalmak için güdülerle ve kısmen bilinçle geliştirdiği yöntem ve hareket tarzı bizi en iyi tarif eden örneklerdendir. Elbette bilincimiz sadece bilimsel verileri, fizik yasalarını, toplumsal yasaları, ekonomi-politik gelişimi değil, diğer canlıların hareket tarzını inceleyip daha iyi ve daha doğru hareket etmeyi zorunlu kılıyor. 

O halde insanlık tarihinde defalarca kanıtlanmış olan pratiğin gerisinden gelen ‘bilinc’mizi geliştirelim daha sonra hareket etmek için ayağa kalkalım ve hedefe doğru yürüyelim. Hareketimize güvenelim, verilen görevleri yerine getirelim, inisiyatif almaktan kaçınmayalım. İnisiyatifle beraber bağlı bulunduğumuz ortamın devrimci dönüşümü için çaba harcayalım.

Yorumlar kapalı.