İlhak ve İnkâr Cumhuriyeti: TC

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Elni Matilda Antona

1914’teki Yunan tehciri ve 1915’teki Ermeni tehciri ile Türkler kolaylıkla mallarımıza el koydular. Cumhuriyet’in ilk yıllarında özel sermaye, Selanik’ten gelen din değiştirenler veya göçmenler tarafından oluşturulmuştu. Türkiye’de sonradan öne çıkan bazı büyük sermaye gruplarının kökenleri Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar götürülebilir. İş Bankası bu dönemde en hızlı gelişmeyi sergilemiş ve sonraki dönemlerde de büyümesini sürdürmüştür. Ayrıca Koç, Sabancı ve Çukurova gibi büyük grupların kurucuları 1920’li yıllarda iş dünyasına henüz ilk adımlarını atıyorlardı.

Çukurova Grubu, 1887 yılında Yunanlıların kurduğu iplikhaneyi 1925 yılında devralarak erken bir tarihte sanayici oldu!!!. 1921 yılında Fransızların Adana’yı işgalinin sona ermesinin ardından Ermeni Aristidis Simyonoğlu’nun kumaş fabrikası, Nuri Has ve diğer iki ortağıyla birlikte Kayseri Milletvekili Nuh Naci Yazgan (Kadir Has’ın babası) tarafından devralınarak Milli Mensucat Fabrikası’na dönüştürüldü.

Türklere göre özel sektörün gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri Yahudilerin ticaretteki baskın rolüydü. 1942’de yürürlüğe giren Varlık Vergisi, Yahudilerin dışlanmasını hedefleyerek İstanbul’da sermaye değişimini başlattı. Vergiyi ödemekte zorlanan pek çok azınlığın mülkleri Türkler tarafından müsadere edildi veya satışa çıkarılıp düşük fiyatlara takas edildi (Benim ailem de onlardan biriydi). Kısacası Varlık Vergisi pratikte sermayenin gayrimüslimlerden Müslüman Türk kapitalistlere aktarılması anlamına geliyordu.
Sabancı, 1950’li yıllarda Demokrat Parti’nin (Adnan Menderes) zengin ettiği ailedir. (6-7 Eylül Pogromu’ndan sonra Anadolulu köylüler tüm mallarımızı yağmalayıp el koyarak mülk sahibi oldular.)