İngilterenin sağcı Başbakanı Rishi Sunak, iadeli sığınma politikası nedeniyle Avam Kamarası’nda ilk zaferini elde etti. İltica edenleri Ruanda’ya sınır dışı edilmesine izin verecek bir yasa tasarısı onaylandı. Ancak faşist bu politikanın hala aşılması gereken engeller var. Ruanda’ya sınır dışı edilmelere izin veren yasa tasarısı, geçen çarşamba günü, İngiliz Avam Kamarası’nda yeterli oy aldı. Bu, kendiside göçmen ama sağcı olan başbakan Rishi Sunak’ın Büyük Britanya’nın sığınma politikası konusundaki politikalarında, partisi içindeki farklı tutumlara ve karşı duruşa rağmen, galip gelmesini sağladı.
320 milletvekili lehte, 276 milletvekili ise aleyhte oy kullandı. Tasarı iktidardaki Muhafazakarlar arasında oldukça tartışmalıydı. Oylamadan önce bazı aşırı sağcı ve faşist milletvekilleri; yasanın çok gevşek olduğunu düşündükleri için yasaya karşı oy kullanmakla tehdit etti. Çiceği burnunda yeni seçilen sağcı Sunak için tehlikede olan çok şey vardı. Ekim 2022’de başbakan olduktan sonra “tekneleri durdurmayı” ilk beş önceliğinden biri haline getirdi. Sunak şu anda sığınma prosedürlerini Ruanda’ya yaptırmaya çalışıyor. 6.400 kilometreden daha uzaktaki Afrika ülkesine sınır dışı edilmenin amacı, göçmenlerin Manş Denizi üzerinden Fransa’dan küçük teknelerle Büyük Britanya’ya gelmelerini engellemek. Proje insan hakları, sol ve sosyalist gruplarında büyük eleştirilere ve direnişlerineneden olacağı görülüyor.
Alman ve Avusturya sağcı ve faşist politikacıların Potsdam gizli toplantısında yüz yılın projesi dediği faşist görüşlerini… İngiliz emperyalizmi avam ( Lordlar) kamarasında yeşil ışık yaktılar.
Dünyada ki tüm felaket, sömürü ve savaşların müsebbibi olan emperyal Kapitalizm, bunun sonucu olarak göç ve göçmenlik meselelerinde yine emperyal Faşist politikaları heryerde devreye koymak istiyor.
Tabi bu politikalar ilhak ve bazende işgal siyasetlerini beraberinde getiriyor. Örneği Avrupa ve ABD kapitalistleri yer satın alarak veya geri ülkelerin ekonomilerini satılarak tercih ederken… Türkiye gibi geri kapitalist devletler askeri işgallerle bu politikaları hayata uygulama girişimindedir.
İşgalci Türk Devleti Afrin, El bab ve Musul/Kerkük noktasında işgal girişimi sonrası mültecileri yada sığınmacıları bu alanlara deporte girişiminde. Yine Azerbaycanın Karabağ politikası, Rusya Ukrayna işgali ve İsrail İlistin Gazze savaşları vb tüm hamlelerinde sosyolojik yerel yerleşimleri ve nüfus değiştirme politikaları vardır.
Bu gelişmelerin doğal seyri olarak işçi sınıfına ve ezilen, sömürülen halklara yeniden Anti-Faşist ve Anti-Emperyalist politikalar örgütlemeleri acil ihtiyaç olarak kendisini dayatacak…
Serdar Okan
