Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçerken TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasının raporuna göre, hükümetin konut inşaat hedeflerinin sadece yüzde 8’ine ulaşıldı.
Maraş merkezli 11 kentti etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin birinci yılında TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası yayımladığı açıklamayla durum değerlendirmesi yaptı ve önerilerde bulundu. Yaşanan afetin ardından beklentilerinin bugüne kadar alınmamış tedbirlerin alınması için harekete geçilmesi olduğunu belirten İnşaat Mühendisleri Odası, “Ancak geride kalan bir yıla dönüp bakıldığında ne yazık ki geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak ciddi bir çalışmanın yapıldığını söylemek mümkün olmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Afet sonrası arama-kurtarma, yardım ulaştırma, beslenme ve acil barınma ihtiyaçlarını karşılama çalışmalarında kamu gücünün sınıfta kaldığını, geçmiş depremlerden ders alınmadığını vurgulayan açıklamada afetten sonraki aşamalarda da krizin yönetilmediği belirtildi.
Kontrolsüz enkaz kaldırma çalışmalarının insan sağlığına verdiği zarara dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası açıklamasında, “Geçici yerleşim alanlarının kurulması, enkaz kaldırma işlemleri, ulaşım, elektrik, su, kanalizasyon, haberleşme gibi altyapı hizmetleri, depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen sağlanamadı” ifadelerine yer verdi.
Kısa vadede verilebilecek konut sayısı 25 bin
Siyasi iktidarın deprem sonrasında kentlerde hayatın normale döndürülmesi doğrultusunda 319 bini 1 yılda teslim edilmek üzere 650 bin konutun yapılacağı yönündeki beyanlarının gerçekleşmediğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası, şu bilgileri paylaştı: “Son 1 yılda TOKİ tarafından ihalesi yapılmış konut miktarı toplamda 108.936 adettir. Bu ihalelerin toplam bedeli 203.973.988.559,00 Türk Lirasıdır. Bunlardan bir kısmının inşasına henüz hiç başlanmamış olmakla birlikte, tamamlanma oranı yüzde 70’in üzerinde olan konut sayısı 25.119 adettir. Yani kısa vadede bitirilip teslim edilebilecek konut miktarı TOKİ verilerine göre 25 bin civarındadır. Bu durum siyasilerin geçen yıl verdikleri sözlerin veya ortaya koydukları hedefin ancak yüzde 8’ine tekabül etmektedir.”
Türkiye’de hala yapı stokunda önemli oranda riskli yapılar bulunduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası, birkaç yılda bir çıkarılan imar afları ile riskli yapı stokunun daha da arttığını vurguladı. Açıklamada yaklaşık 530 bin kamu binasının envanterinin çıkarılmadığı, başta okullar, hastaneler, yurtlar, hizmet binaları, spor tesisleri ve diğer tüm kamu binalarının deprem güvenliklerinin belirsiz olduğu ifade edildi.
İnşaat Mühendisleri Odası depremin birinci yılında hayata geçirilmesini talep ettikleri önerileri şöyle sıraladı:
– Kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaatlerini gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayış.
– Gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için alınacak önlemler, aksi davranışlara hukuki ve cezai yaptırım.
– İmarda kuralların uygulanması. Merkezi ya da yerel siyasi ve iktisadi aktörlerin çıkarlarına göre delinmemesi.
– Ülkedeki riskli yapıların belirlenmesi, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin sağlanması.
– Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmesi, rant odaklı kentsel dönüşüm anlayışının terk edilmesi.
– İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda meslek kuruluşlarının sorumluluğunda yetkin mühendislik uygulamasına geçilmesi.
– Mevcut yapı denetim yasasının öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmesi.
6 Şubat depremlerinde 11 kentte toplamda 50 bini aşkın kişi hayatını kaybetti, 518 bin konut yıkıldı ya da hasar aldı.