İspanya’da “Filistin’deki soykırıma ve işgale karşı” başlığı altında 24 saatlik genel greve gidildi.
İspanya’da 200’den fazla sendika ve kitle örgütünün çağrısıyla, “Filistin’deki soykırıma ve işgale karşı” başlığı altında 24 saatlik genel greve gidildi.
Ülke genelinde yapılan grev kapsamında başkent Madrid ile Barselona ve Bilbao gibi büyük şehirlerde eylemler düzenlenirken üniversite öğrencileri de ders bırakma eylemi yapacağını duyurdu.
İsrail’in Gazze’de yaklaşık 1 yıldır süren saldırılarının artık “tahammül edilemez boyutta” olduğunu vurgulayan 200’den fazla sendika ve kitle örgütü, İspanya hükümetine, “İsrail’in yaptığı etnik temizliğin bir parçası olmaması için bu ülke ile diplomatik, ticari ve askeri ilişkileri acilen kesmesi” çağrısı yaptı.
Sendikalar, “Filistin’deki soykırıma ve işgale karşı” adıyla yaptıkları genel grev çağrısı kapsamında gün boyunca organize edilen çok sayıda gösterinin yanı sıra başta askeri malzeme üreten fabrikalar olmak üzere birçok yerde ve Madrid’deki Dışişleri Bakanlığı binası önünde eylemler yapılacağını açıkladı.
Genel greve öncülük eden Genel Emek Konfederasyonunda (CGT) Sosyal Faaliyetler Sekreteri Carmen Arnaiz de AA muhabirine verdiği demeçte, “Bu eylemi, Filistinli işçilerin bizden taleplerine cevap vermek için birçok örgütün desteğiyle organize ettik. İşçi sendikaları olarak yapabileceğimiz en büyük eylem genel grevdir ve bunu şimdi Filistinlilere destek için yaptık. Sembolik olsa da anlamı çok büyük” dedi.
“İspanya hükümetine ve tüm dünyaya vermek istediğimiz mesaj, İsrail ile hemen tüm ilişkilerini kesmeleri” diyen Arnaiz, “İsrail, uluslararası hukuk ve insan haklarının tamamen ihlal ediyor, soykırım yapıyor. İlk adım İsrail hükümeti ile ilişkileri kesmek olacaktır. Ayrıca bu ülkeye silah ihracatı da kontrol altına alınmalı. Yatırımlar yaşama, sağlığa, eğitime, sosyal hizmetlere yapılmalı silaha değil” diye konuştu.
Filistin’e destek eylemlerin tüm dünyada devam etmesi gerektiğini vurgulayan Arnaiz, “Binlerce kadının ve çocuğun da aralarında olduğu sivillerin öldürülmesinin, normal bir şeymiş gibi bir kısır döngüye girmesini önlemek gerek” ifadesini kullandı.
“YASAKLAR SKANDAL”
Diğer yandan Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya gibi bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD’de Filistin’e destek gösterilerine yasak veya sınırlama getirilmesinin “faşizm” olarak tanımlanması gerektiğini vurgulayan Arnaiz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Protesto hakkının, ifade özgürlüğünün yasaklanması, özellikle bu konuda dünyada önder olduğunu savunan Avrupa için çok büyük bir ikilem. Bizim için bu yasaklar skandal. Almanya’nın sadece Filistin bayrağı taşıdığı için 10 yaşındaki bir çocuğun izini sürmesi, şiddet uygulayarak bayrağı alması anlaşılmaz bir şey. Bu tip yasaklarla ve şiddetle hemfikir olmadığını düşündüğüm Avrupa’daki sivil toplumun tepki vermesini bekliyorum. Soykırıma karşı yapılan bir gösteriyi yasaklamak korkunç bir şey.”