1. Haberler
  2. KONUK YAZARLAR
  3. Kâmil Turanlıoğlu Yoldaşın Anısına

Kâmil Turanlıoğlu Yoldaşın Anısına

featured
service


Bütün devrimci ve komünist insanlar güzeldir, iyidir ve onurludur. Çünkü onları vareden zamanlar, süreçlerin en zor hallerine karşı, dalga kıran işlevi gibi, her türlü baskı, sömürü ve zulme karşı, çok kısıtlı imkan ve olanaklar ile direnmişlerdir. 

Tek bir amaç uğruna, halkın mutluluğu için ve faşizmin zulmüne, baskı, katliamlarına son verebilmek, halkın kendi iktidarını inşa etmek içindir çabaları. Budur devrimci insanları güzel ve onurlu kılan. 

Onlar sadece faşizmin zulmüne karşı direnmedi, sadece işkencelerde kızıl direnme geleneği yaratmadı, aynı zamanda kapitalizmin insanları yozlaştırıp çürütmek, düşürmek, kendisine karşı örgütlenmemeleri, direnip savaşmamaları için sunduğu onlarca burjuva nimeti de ellerinin tersiyle itmişlerdir. 

Emperyalizm ve yerli işbirlikçileri, ezilenlerin politize olup, kendilerine karşı direnmemeleri, düzen içi egoist, bireysel çıkar peşinde koşan boş kitleler yaratmak için, ellerinden gelen her şeyi kullanmışlardır. Ancak dediğimiz gibi, devrimci ve komünistler bu noktada oldukça güçlü bir duruş, güçlü bir direnişler göstermişlerdir. Dolayısıyla, düzenin nimetlerine karşı direnenler her zaman geleceğin o güzel baharının müjdecisi olmuşlardır. 

İşte, Kâmil Turanlıoğlu yoldaşta bu bahar müjdecisi o güzel devrimcilerden birisiydi.

Kâmil yoldaş Bursa ‘nın İnegöl ilçesinde yaşayan, Gürcü asıllı bir ailenin çocuğudur. Kâmil yoldaş, geçici kimi işlerde çalışmış, bazen ailesine maddi destekleri olsa da, düzenli bir yaşamı ve işte olmamıştır. Kâmil yoldaş, düzenin kendisine sunduğu kimi kötü alışkanlıkları edinmiş, alkol ve kimi uyuşturucu maddeleri kendi deyimiyle,”sulu kuru,bir çok şeyi kullandım” demiştir. Genç yaşlarda sevdiği insanla evlilik yapmış ve bu evlilikten bir oğlu olmuş. Uyuşturucu batağına düşmüş olan Kamil yoldaş, mahallede zararsız olsa, öyle davransa da, insanları rahatsız ettiğinin farkında bile olmaz. Bu kötü alışkanlıkları nedeniyle eşi ayrılır. Bunun üzerine daha ağır durumlar yaşar Kamil yoldaş. “Beni eve getiren, bazen çalışmaya zorlayan eşim de terk edince, ben  çok öfkeli birisi oldum”derdi yoldaş. Kendisini bu duruma getiren sisteme öfkelenir fakat doğru bir yön bulamaz. 

Günün birisinde yanında olan bir arkadaşıyla birlikte,”ne bulduysak içtik” dediği durumu yaşar ve İnegöl içlerinde dolaşmaya başlarlar. Bu esna da yanlarına gelen bir polis ekibi, bunları ormana çeker ağır işkenceler yapıp, ormanlık alana atıp giderler. Buradan kanlar içerisinde kalkar, Kürdistan’lı birisinin kahvehanesine gelirler. Onların bu durumunu görenler hem korkar hem üzülürler. “Bize iki çay”dediği kahvehaneci gelir, “ne oldu kardeşim böyle size” diye sorar, “polisler dövdü bizi ” cevabını verir Kamil yoldaş. Çaycı, “devrimcilerden korkarlar, halka böyle yaparlar” dediğinde Kamil yoldaş,”kim bu devrimciler”diye sorar kahvehaneciye. “Devrimci örgütler  TİKKO vb isimde olanlar” der kahvehaneci. Bunun üzerine öfkeli olan Kamil yoldaş, yanındaki arkadaşı ile birlikte, bir büyük kutu boya, fırça vd alırlar, sokağa çıkıp, duvarlara, polis karşıtı, küfür içeren sloganlar yazarlar. “TİKKO sizi….” vs yazarlar ve duvarları kirletilen vatandaşlar polis çağırır. Polislerden kaçan Kamil yoldaş ve arkadaşı bir kahvehaneye girerler. Orayı basan polis, bariz bir şekilde, üst başları boya olan bu arkadaşları alır ve, “yasa dışı terör örgütü TİKKO’cular” diyerekten savcı, polis baskısıyla tutuklar. O dönem tutuklanan Kamil yoldaş ve arkadaşı, Bursa hapishanesine götürülür ve “TİKKO’cular” diyerek, politik tutsak arkadaşların, gerçekten TİKKO’cuların koğuşuna verirler.

“Kirve içeri bi girdik,herkes bize acayip bakıyordu,sonra…. isminde olan yoldaş gelip sordu,’ hoş geldiniz, geçmiş olsun yoldaşlar dedi. Ben öyle şaşkın ve korkarak baktım kaldım” diyerek anlatırdı Kamil yoldaş.

Bu arkadaşların durumunu anlayan yoldaşlar banyo yaptırır, üst başlarını değiştirir, yemek verirler. Daha sonra Kamil yoldaş,”arkadaşlar içecek bir şeyler alabilirmiyiz”diye sorar yoldaşlara, “nasıl bir içecek istersiniz…” “Ne alabiliriz”dediğinde,”çay” demiş yoldaşlar. Kâmil yoldaş gülmüş ve,”tamam”demiştir. Daha sonra yapılan şube vd. vb. durumlar üzerine yapılan sohbetlerde Kamil yoldaş hayatını ve nasıl geldiğine kadar her şeyi anlatır.  Durumu anlayan yoldaşlar, olası kriz durumlarına karşı bilgi edinme ve gerekli ihtiyaç duyulacak tıbbi şeyleri tedarik etmeye çalışırken, kriz nöbetleri tutmuştur. Yoldaşlar, duş vb. şeyler ile atlatmaya çalışmışlar. Derken kimi zaman hastahaneden de tıbbi destekle kurtuluş gerçekleşmiş. Diğer arkadaşı ayrılmış gitmiş adli tutukluların yanına, Kamil yoldaş kalmış. 

Kısa bir süre Bursa hapishanesinde kalan Kamil yoldaş mahkemesinin görüleceği İstanbul’a Ümraniye hapishanesine gönderilir. “Kitap oku Kamil yoldaş” dediklerinde okuyordum, fakat sıkılıyordum” derdi yoldaş. Bir gün sorumlu yoldaş, “Kamil yoldaş, sana kitap ciltleme öğretelim, kitaplarımızı ciltle” demiş, “bak bu olur, yaparım” demiş ve Kamil yoldaş çok güzel kitap ciltleme yapmış. 

Daha sonra f tipi hücre hapishanelerine karşı başlatılan ölüm orucu süreci gelir. Bu süreçte Kamil yoldaş gönüllü ölüm orucuna başlar. Kısa bir süre sonra, ölüm orucu direnişine bir saldırı olaraktan, daha önce de var olmasına rağmen asla politik tutsaklara uygulanmayan 399’uncu madde uygulamaya konularak, ölüm orucu direnişinde olan kimi insanları bırakmaya başladı faşizm. Bunlardan bir tanesi de Kamil yoldaştır. “Kirve beni bıraktılar, şaşırdım, hapishanenin önünde kala kaldım öylece. Aile de yok. Sonra Alibeyköy ‘e gittim” diye anlatırdı.

Burada, yani Alibeyköy’de direniş evi vardı. O dönem faşizmin bu saldırısını boşa çıkartmak, ölüm orucu direnişini zafere taşımak için, dışarda direnişler devam ediliyordu. Kâmil yoldaş, bu direniş evinde direnişe devam etti ve daha sonra, Parti’nin ölüm orucu politikası nedeniyle bıraktırıldı ve bu direniş mevzisinden, çıkıp, direnişini Munzur dağlarına taşımış, Halk Savaşı ‘na katılmış, Gerilla olmuştu Kamil yoldaş.  Bu süreçte 1. Kongre güvenliğinde de yer almış olan Kamil yoldaş, Parti’nin Karadeniz açılımı politikası kapsamında bu bölgeye giden gerilla birliğinin içerisinde yer alır. İlk girişte gerçekleştirilen düşmanın pusu saldırısında ayağından mermi alır. O dönem yoldaşların onca çabasına rağmen kamil yoldaş baygın halde, düşmana esir düşer. 

Kâmil yoldaş, ayak bileğinin hemen üzerinden kaval kemiği denilen bölgeden aldığı mermi sonucunda ayağı işlevsiz kalır ve bu ağır koşullar içerisinde geçen şube sürecinde komünist direniş geleneğini sürdüremez belli bir zafiyet gösterir. Bir çok açıdan moral düşüklüğü yaşadığı durumda yine, “yoldaş direnmeyi beceremedim, fakat ben Partimi asla terk etmedim, etmemde, bir gün mutlaka “diye ifade etmiş, tarihimizde büyük bir öğreticiliğe sahip Mehmet Zeki şerit yoldaşı örnek vermiş,”aşacağım yoldaş”demiştir.

Kâmil yoldaş, halkın bağrından çıkmış temiz bir yoldaşımızdır. O, emperyalizm ve faşizmin zehir çukurlarına düşürülmüş milyonlardan biridir. Ancak o, Marksist Leninist iradenin komünist süzgeçinden geçmiş, kendisini ve hayatını halka feda etmiş bir devrimcidir. Faşizm onu katletti fakat katledilen diğer bütün yoldaşlarımiza verdiğimiz bir söz onun içinde geçerlidir, dün nasıl ki düşmanı kendi içlerinde silkelemiş hesap sormuşsak, Kamil yoldaşı katledenleri bir bir açığa çıkartıp mutlaka hesabını soracağız. 

Kâmil Turanlıoğlu Ölümsüzdür!

ARİS

Kâmil Turanlıoğlu Yoldaşın Anısına
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin