Kırıkkale F Tipinde Hak İhlalleri

Komünist-devrimci tutsakların Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde üç ayda bir yaşadıkları hak ihlallerine dönük hazırladıkları rapor gazetemize ulaştı. Pandemiyle birlikte daha da artan ve eza evlerine dönüştürülen hapishanelerde komünist-devrimci tutsakların sesini duymak-duyurmak ve destek vermek herkesin insanlık görevi olmalıdır. Kırıkkale Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlalelerini tutsaklar şu şekilde sıraladı;

Hapishanelerde zaten eksik olmayan tecrit ve hak gaspları, yaşanan pandemi süreciyle birlikte dahada katlanmıştır.Dışarda muhalif olan her kesime olduğu gibi Hapishanelerde de korona salgını tutsaklar üzerinde daha ağır tecrit, hak gaspları ve baskı aracına dönüştürülmüştür. Korona nedeniyle devreye konulan kısıtlamalarınüzerinden bir yıl geride kalmış bu süre zarfında, dışarda belli dönemler kısıtlamalar katı şekilde uygulanmaya devam edilmiş, bu süreçlerde dahi ‘normalleşme’ adımları hapishanelere uğramamıştır.

1- Korona virüs tedbirleri gerekçesiyle tutsaklar 1 yılı aşkın süredir Açık ziyaret, Sohbet, Atölye, Kurs vb faaliyetlerine çıkarılmamaktadır. Geçen bu süre zarfında, tutsaklar belli bir süre sonra hücre hücre haftalık 1 saat spora çıkarılmaya başlanmış sonrasında da spora çıkarma keyfi biçimde her hücrenin sadece iki ayda bir defa olmak üzere spora çıkarılacağı belirtilmiştir.

2-Günlük olarak çıkan muhalif Yeni yaşam, Evrensel gibi gazeteler ve haftalık onbeş günlük, aylık periyotlarla çıkan sosyalist gazetelerin tümü, yerel gazeteler, son yapılan infaz kanunu değişikliği gerekçe gösterilerek tutsaklara verilmemektedir. Dergiler ile ilgilide faturalı abonelik gibi şart getirilerek, faturasız gelen dergiler tutsaklara verilmemiştir. Dışarda da tutsaklara gönderilen

kitaplarda yine son infaz düzenlemesi gerekçe gösterilerek asgari 2 aydan önce tutsaklara teslim edilmemektedir.

3-Mektuplar genelde geç teslim edilmekte ya da gönderilmektedir Özellikle kürtçe mektuplar tercüman yokluğu gerekçe gösterilerek aylarca bekletilip gönderilmekte, gelenlerde aynı şekilde geç verilmektedir. Tutsakların yıllarca emek vererek yazdıkları Roman, Öyküvb taslakları yayınlamak üzere dışarıkargo ya da mektup yoluyla göndermek istediğinde hapishane idaresi bu çalışmalara, propaganda içerdiği gerekçesiyle el koyarak engellemekte aynı zamanda da tutsaklar hakkında ayrıca disiplin soruşturmaları açarak cezalar vermektedir. Hapishane idaresi adeta kendisini basın savcısının yerine koyarak tutsakların edebi, bilimsel ya da kültürel alanlarda üretim yapmasını önlemeye çalışmaktadır.

4-Hastane sevkleri çok istisnai ve acil durumlar hariç yapılmamakta Diş merkezine de sevkler gerçekleştirilmemektedir. Tutsakların, tedavi muayene hakkı korona döneminde askıya alınmıştır.

5-Tutsaklara gönderilen esyalar hapishane de bır çok defa denetimden geçirilerek ondan sonra teslim edilmektedir. Buna rağmen hapishane idaresinin devreye koyduğu uygulamayla yer değişikliği yapan veya hücre cezası için başka hücreye geçici olarak götürülen tutsakların bütün eşyaları X ray cihazından geçirilmektedir.Kişilerinzaten bu hapishanede bulunması nedeniyle bu tür aramalar usulsüz, hukuksuz ve keyfidir.

6-Temizlik için kullanılan paspas ve fırça saplarının boyları bunlarla temizlik yapılamayacak kadar kısadır. Bu saplarla temizlik yapmak için olağanüstü çaba sarfetmek, yerlere kadar eğilmekvb gerekir. Defalarca görüşmelerde bu durum idareye bildirilmesine rağmen idare normal standartlarda

fırça paspas saplarını tutsaklarını vermemiştir.

Yukarı da başlıklar halinde aktardığımız genel hak ihlallerini somut örneklerle paylaşmak istiyoruz.

*Sağlık, Tedavi Hakkı İhlallerine Dair

– Arif BAYRAM arkadaşımız parasını 5 yıl önce peşin yatırmasına rağmen,implant tedavisi hala tamamlanmamıştır. Arkadaşımız uzun süredir dişsiz olduğu için yüz ve çene fizyolojisinde bozulmalar başlamıştır. Hapishane idaresi tarafından görüşmelerde defalarca söz verilmesine rağmen implant tedavisi hala tamamlanmamıştır. Arkadaşımız uzun süredir dişsiz olduğu için yüz ve çene fizyolojisinde bozulmalar başlamıştır. Hapishane idaresi tarafından görüşmelerde defalarca söz verilmesine rağmen Arif BAYRAM arkadaşımızın tedavisi bir türlü hızlandırılmamıştır. Ayrıca arkadaşımızın tedavi sürecinin geciktirilmesi sonucunda sağ üst çenesinde yer alan yer alan iki adet diş te çürüdüğü için bu dişler çekilmek zorunda kalmıştır.

Resul KOCATÜRK birden fazla sağlık sorunu yaşadığından dolayı uzman doktor raporlarıyla diyet yapmaktadır. Ancak son aylarda arkadaşımız ciddi şekilde magdur edilmiştir. Haftalık olarak düzenlenen listedeki yemeklerdenkurubakliyat, bulgur, pirinç ve tatlı türü yemekleri yiyemediğinden almamaktadır. Bunlar dışında ki yemeklerinide yağsız, tuzsuz, baharatsız olarak almaktadır. 2021 yılı başından beri bu yana hiç almadığı yemeklerin yerine diyet olarak verilen yumurta, peynir, zeytin, yoğurt gibi yiyecekler keyfi olarak verilmemeye başlanmıştır. Ciddi şekilde mağdur edilen arkadaşımıza 3 aydan bu yana diyet yemek adı altında haftada 2kg domates, yarım kilo sivri biber250gr beyaz peynir ve 6 kepçe yoğurt verilmektedir. Böylesi bir uygulamayla diyet alan arkadaşlarımızı, diyet yemekalmaktan vazgeçmeye zorlanmakmaktadır. Ayrıca kuru bezelye yemeğinin bakliyat türü olmadığı gibi keyfi bir kararla diyet listesinden bunu çıkarmaya kadar ii götürmüşlerdir.

-Arkadaşımız Cihat ÖZDEMİR tedavi olmak için sevk olduğu Ankara Şehir Hastanesi ve Kırıkkale İhtisas ve Tıp Fakültesi Hastanesinde kelepçeli tedavi dayatması nedeniyle tedavi olmadan hapishaneye geri getirilmiş arkadaşımızın tedavi hakkı engellenmiştir.

* Disiplin Cezalarına İletişim ve Yayınların Engellenmesine Dair !

-Hapishanelerde yaklasık 5 aydır süresiz dönüşümlü AG devam etmektedir. AG meşruu şiddet içermeyen bir protesto yöntemi olmasına, suç oluşturmamasına rağmen grevci tutsakların kamu kurumlarına (CİMERE’e)seslerini ve taleplerini duyurmak için dilekçe hakkı çerçevesinde yazıp gönderdikleri dilekçelerde geçen ‘Sayın Öcalan’ ifadesi nedeniyle idare tarafından grevciler hakkında ‘suç ve suçluyu övme ve propagan da’ suçlamasıyla adli ve disiplin soruşturmaları açılmakta cezalar verilmektedir. Yargıtay’ın ‘’Sayın ÖCALAN’’tabirinin propaganda oluşturmayacağına dair onlarca içtihat kararı olmasına rağmen, idari ve disiplin soruşturmaları inatla açılmaya devam etmektedir. Oysa kamu kurumlarına gönderilen dilekçeler kapalı ve denetim dışı olması gerekir.

-Hapishane idaresi, Anayasa ve Sözleşmenin ‘özel hayatın gizliliği’ ilkesine aykırı olan, AİHM’in

hak ihlali olarak değerlendirdiği yasal hiçbir düzenlemesi bulunmayan havalandırmalara takılan kamerayı kapatmaktan dolayı tutsaklara disiplin soruşturması açarak ceza vermezi sürdürüyor. Daha öncesinde korku-panik yarattığı gerekçesi ile verilen cezalar, İnfaz Hakimliği tarafından usule ve yasaya aykırı bulunarak kaldırılınca bu defada hiçbir somut kanıt sunulmadan ‘kurum araç, gereç ve tesislerine zarar verme’ iddiasıyla soruşturma başlatarak tutsaklara 1.11 gün ve üstü hücre cezaları verilmektedir. Oysa yapılan eylemin zarara yol açacak hiçbir yönü olmadığı gibi yaklaşık 4 yılı aşkın bir süredir kamerayı kapatmamıza rağmen ‘zarar verme’ iddiasıyla açılmış herhangi bir soruşturma yoktur. Bunun yanında Savcılık tarafındanda, sadece idarenin soyut tutanağı dikkate alınarak ayrıca herhangi bir incelemede yerinde tespitte bulunmadan Tutsaklar hakkında 270 Tl zarar oluştuğu gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsam da arkadaşlarımız,

Selçuk ÇELİK’e ;

-11’er günlük 8 adet ve 1’er günlük 3 adet olmak üzere toplam 91 günlük hücreye koyma cezası;

Erdi SİDAL’e

-11’er günlük 8 adet ve 1’er günlük 2 adet olmak üzere toplam 90 günlük hücre cezası;

Sinan AKBAYIR’A

-1’er günlük 6 adet olmak üzere toplam 6 günlük hücreye koyma cezası;

Zeynel KARABULUT’a

-Raporlarla sabit olan fiziksel engeli ve yaşamını 2 koltuk değneği ile sürdürme durumu bilinmesine rağmen arkadaşımızada kamerayı kapatma nedeniyle 1 günlük hücre cezası verilmiştir.

Hapishane idaresi daha öncesinde İnfaz Hakimliği tarafından kaldırılan cezalara itiraz ederek ACM’de aylar öncesinde yapılmış olan eylemlere dair yeniden değerlendirme kararı çıkartarak iptal edilen cezalar hakkında yeniden değerlendirme yaparak bu defada hiçbir gerekçe sunmadan üstelik ceza kararlarında zararın oluşmadığını beyan edip yinede zarar verme gerekçesiyle soruşturma açıp disiplin cezaları vermiştir. Bu ceza kararları hukuki dayanaktan yoksun yasaya ve usule açıkça aykırıdır. Yasada eylemlerin öğrenilmesinden sonra en geç 2 gün içinde soruşturmanın başlayacağı,soruşturmanın en geç 7 gün içinde ‘tamamlanacağı’, soruşturmanın niteliğine görede İnfaz Hakimliğinin yazılı onayıyla soruşturmanın 7 gün daha uzatılabileceği açık olarak belirtilmiştir. Buna rağmen aylar öncesinde ki (5-6 ay) olaylarla ilgili keyfi biçimde yeniden soruşturma açılıp çezalar verilmiştir.

-Kamera kapatma nedeniyle, Selçuk ÇELİK hakkında bir, Sinan AKBAYIR hakkında bir yeni soruşturma daha açılmıştır.

-Hapishane idaresinin, kamera kapatma esnasında 95,81 m2 lik alanda duvar boyasında zarar oluştuğu,270 TL’lik masraf çıktığı gerekçesi, iddiasıyla yaptığı suç duyurusunda, Savcılık,sadece idare tutanağını dikkate alarak, ayrıca zararın oluşup oluşmadığına dair herhangi bir inceleme, tespitte bulunmadan,Selçuk ÇELİK, Erdi SİDAL, ve Sinan AKBAYIR hakkında ‘kamu malına zarar verme’ iddiasıyla soruşturma açıp 1 ile 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları için iddianame hazırlamıştır.

Sinan AKBAYIR ve Zeynel KARABULUT hakkında, Disiplin kurulu tarafından,15.03.2021 tarihinde yapılan ‘akşam sayımını’ ve Keyfi ‘aramayı engellemeze çalıştıkları ve bu esnada kapılara vurarak ses gürültü ve panik oluşturdukları devlet malına zarar verdikleri’ gerekçesiyle 50 TL masraf çıkarıp, 3’er günlük hücre cezası verilmiştir.

-Bager SAYAK arkadaşımızın, üzerinde 7 yıl çalıştığı yaklaşık 400 sayfadan ibaret olan roman taslağına, içeriği tamamen kurgusal bir edebi çalışma olmasına rağmen vasisine göndermek isterken hapishane idaresince el konulmuş ve ayrıca disiplin soruşturması açarak arkadaşımıza ceza verilmiştir.

-Sinan AKBAYIR tarafından, başka hapishanede bulunan Esma SOYAKTAN adına gönderdiği taahütlü mektuba ve içinde bulunan iki öykü, bir makaleye Hapishane idaresi ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle 19.03.2021 tarih 2021 154 no lu kararıyla, BİK tarafından reklam ve ilan verilmediği gerekçesiyle vermeyerek depoya koyulmuştur.

-Murat KARAYEL, Resmi KOCATÜRK, Zeynel KARABULUT ve Selçuk ÇELİK adına posta yoluyla gelen ‘ATILIM’ gazetesinin 461,462.sayıları,Eğitim kurulu kararıyla,BİK tarafından reklam ve ilan verilmediği gerekçesiyle vermeyerek depoya koyulmuştur.

*Diğer Hak İhlallerine Dair;

Avukat görüşleri, son dönemlerde avukat görüş yerlerinin doluluğu gerekçe gösterilerek,avukat müvekkil görüşlerinin mahramiyetine aykırı olarak,kapalı görüş yerlerinde telefonla yaptırılmak istenmektedir. Oysa avukat ve tutsakların görüşmeleri kanunen, bu görüşmelerin duyulmayacağı ancak görülebileceği uygun yerlerde yaptırılması zorunludur. Hapishanede boş, avukat ve tutsakların görüşmeleri kanunen, bu görüşmelerin duyulmayacağı ancak görülebileceği uygun yerlerde yaptırılması zorunludur. Hapishanede boş, avukat hükümlü görüşüne uygun yedek odalar bulunmasına rağmen bu görüşmeler telefonun dinlendiği kapalı görüşe mahsus yerlerde yaptırılmak istenmektedir. Bu durum kişinin savunma hakkına özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına aykırıdır.

-Mustafa KOCATÜRK, Resul KOCATÜRK ve Sadık SABANCILAR’a aileleri tarafından koli ile gönderilen nevresim takımları’kantinde satıldığı’ gerekçesiyle kendilerine verilmeyip depoya kaldırılmıştır.

Mahkeme ve İnfaz Hakimliğinin tutsaklar lehine olan kararları ya uygulanmamakta ya bu kararları boşa çıkaracak şekilde yeni idari kararlar alınmakta, ya da bu kararlar çok geç uygulanmaktadır. Örneğin tutsakların birbirlerine kitap hibe edebileceklerine dair İnfaz Hakimliğinin kararı talebe rağmen uzun süre (6 ay)uygulanmamış sonrasında pandemi tedbirleri (Kitaptan korona bulaşabileceği iddiasıyla) gerekçesiyle pandemi süresince kitap hibesi yapılmayacağına dair eğitim kurulu kararı tesis etmiş,uzun uğraşlardan sonra bu karar itiraz sonucunda,İnfaz Hakimliğince kaldırılınca, nihayet kitap hibesi gerçekleşebilmiştir. Mahiyet itibarıyla tüm hükümlüleri ilgilendiren ve onların lehine bağlayıcı olan İnfaz Hakimliği kararları emsal olarak kabul görmemekte her hükümlü aynı konu için-hukuken benzer statüde olmasına rağmen-tekrar tekrar İnfaz Hakimliğine başvurması idare tarafından dayatılmaktadır.

– Haftalık telefon görüşünde tutsakların10+10 dakika şeklinde iki numarayı araması idare tarafından keyfi gerekçelerle engellenmesinekarşı kararın iptal edilmesi talebiyle,, tutsakların infaz hakimliğine yapmış olduğu başvuru, İnfaz Hakimliğinin 2020/2295, 2020/2261 no lu kararı oyla reddedilmiştir. Bu kararla İnfaz Hakimliği idarenin keyfi uygulamasını onaylamıştır.

– Kurum kantininde satılan ürünler hem çeşit olarakaz hem de pahalıdır. Neredeyse her ay yeni fiyat listesi hazırlanmaktadır. İstenen ürünler, kurum kantinine getirilmemektedir. Tutsakların taleplerine rağmenMetal ya da tahta kaşıklar verilmemektedir.Tutsaklara hijyen açısından oldukça sağlıksızolan plastik kaşıklar verilmektedir.

-Korona salgını gerekçesiyle, tutsakların sohbet, açık ziyaret vb faaliyetleri yaptırılmazken, riskli olmasına rağmen hücre aramaları halen devam ettirilmektedir.

-ACM tutsakların aleyhine olabilecek durumlarda, çabucak kararverirken, tutsaklar lehine olabilecek durumlarda karar verme süresi uzatılmaktadır.

Exit mobile version