Haber Merkezi: İHD İstanbul Şubesi Marmara bölgesi hapishanelerine ilişkin hak ihlalleri raporunu açıklayarak, 2022 yılında hapishanelerde tespit edilebilen 8 bin 443 hak ihlalinin gerçekleştiğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 2022 yılı Marmara bölge hapishanelerine ait hak ihlalleri raporunu Taksim’de bulunan şube binasında açıkladı. Açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye’de toplam 481 hapishane ve toplam 286 bin 797 kişi kapasiteli bu hapishanelerde 341 bin497 tutsak bulunduğunu aktardı.
Bu tutsaklardan 60 bin 767’sinin hapishanelerde çalıştığını belirten Yoleri, tam zamanlı ve çoğu fazla mesaiyle çalışan tutsakların aylık 720 TL ücretle ağır emek sömürüsüne maruz kaldığının altını çizdi.
Hapishanelerde 2022 yılı boyunca emek sömürüsünün yanı sıra işkence, tecrit, kötü muamele, sağlık hakkı ihlalleri, adil yargılanma hakkı ihlalinin de giderek derinleştiğinin altını çizen Yoleri, şöyle devam etti: “Hapishanelerin fiziki yapısı ve bundan daha çok ceza infaz mevzuatı ve uygulamalarının yol açtığı bu ağır ihlallerin çözümünü sürekli öteleyen yetkililer ise; sorunları görmezden gelerek, ya da zaman zaman yetkilerini kötüye kullanarak, düşmanca bir yaklaşımla mahpusların yaşam hakları da dahil tüm hak ve özgürlüklerini ihlal eden uygulamalara izin ve onay vermekte, iç hukuk ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sorumluluklarını ihlal etmekte, bir başka deyişle suç işlemektedirler.”
2022 yılında en az 78 tutsağın hapishanelerde yaşamını yitirdiğini kaydeden Yoleri, hapishanelerdeki sorunlara çözüm üretilmezken her sene onlarca yeni hapishane yapıldığına dikkat çekti.
2022 yılında 20’si Marmara bölgesinde olmak üzere 52 farklı hapishaneden toplam 395 hak ihlali başvurusu yapıldığını kaydeden Yoleri, her başvuruda çoklu ihlal olduğunu ve tespit ettikleri toplam hak ihlali sayısının 8 bin 443 olduğunu aktardı. En fazla başvurunun Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F Tipi, Silivri Kampüs, Kandıra F Tipi, Edirne F Tipi, Gebze Kadın Kapalı ve Maltepe L Tipi hapishanelerinden yapıldığını dile getiren Yoleri, 140 yaşam hakkı ihlali, 2 bin 421 işkence ve kötü muamele, bin 273 sağlıkhakkı ihlali, bin 499 iletişim hakkı ihlali, 541 adil yargılanma hakkı ihlali tespit ettiklerini kaydetti.
Hapishanelerdeki sorunların çözüme kavuşturulmasının devletin sorumluluğunda olduğunun altını çizen Yoleri, önerilerini şöyle sıraladı:
“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 16 maddesinden hasta mahpusların infaz ertelemesi için; Adli Tıp Kurumu raporu şartı ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike kriteri çıkartılmalı,
Tedavi ve rapor aşamalarında bağımsız hareket eden bir uzmanlar heyetinin denetimi sağlanmalı,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Gözlem ve sınıflandırma merkezleri” başlıklı 13. maddesi ile “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi halin belirlenmesi” başlıklı 89. maddesi ve bu maddeler uyarınca çıkarılan Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik ve İdare ve Gözlem Kurullarının yetkileri mahpus hakları gözetilerek yeniden düzenlenmeli, Kurulun yetkilerini kötüye kullanımı engellenmeli,
Üstte değindiğimiz hususlar da dahil devam eden tüm sorunlara dair genel bir mevzuat taraması yapılarak mahpus haklarına aykırı ve/veya hak ihlaline neden olan düzenlemeler ayıklanmalı,
Başta tecrit, işkence, onur kırıcı muamele, sağlık hakkı, beslenme ve temiz suya erişim, ayrımcılığın önlenmesi olmak üzere , temel sorunlar; mahpuslar ve gerekli hallerde temsilcilerinin katılımı ve müzakeresi ile kalıcı çözüme kavuşturulmalı,
Hak ihlallerinin tespiti için etkin adli ve idari soruşturmalar yürütülmeli, hak ihlalinde bulunan görevlilerin tespiti ile cezalandırılması sağlanmalı, hak ihlallerinin tekrar etmemesi için etkili tedbirler alınmalıdır.” (ETHA)
Yorumlar kapalı.