ALİ GEÇGEL

Nasılki duvar örmeyene duvarcı denmezse;
Nasılki, kaynak yapmayana kaynakçı denmezse;
Nasılki çiftçilik yapmayana çiftçi denmezse;
PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜNÜ SAVUNMAYANADA MARKSİST DENMEZ !!!
ÇÜNKÜ :
… “Benim yeni olarak yaptığım, 1). Sınıfların varlığının sadece üretimin belirli tarihsel gelişme aşamalarına bağlı olduğu: 2). Sınıf mücadelesinin ZORUNLU OLARAK PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜNE götürdüğünü: 3). bu diktatörlüğün bizzat sadece tüm sınıfların ortadan kaldırılmasına ve sınıfsız bir topluma geçişi oluşturduğunu kanıtlamaktı.” Der.( Marx- Engels. seçme mektuplardan aktaran : Lenin.abç. C.7. Sf. 44. İnter yy)
Görüldüğü gibi sınıfların varlığını, sınıf savaşının varlığını kabul etmek, Marksist olmak değilmiş. Marksist olmanın özü proleterya diktatörlüğü ve bu proleterya diktatörlüğü organıyla sınıfları ortadan kaldırarak , sınıfsız topluma gitmenin aracıymış. Özcesi proleterya diktatörlüğü olmadan işçilerin iktidarı, komünist topluma geçilmezmiş.
İşte bu yüzdendirki proleterya diktatörlüğü, işçi sınıfının olmazsa olmazıdır. İşte bu yüzdendirki, İşçi sınıfı için, proleterya diktatörlüğü , Komünist olmanın mihenk taşıdır.
Emperyalizm ve proleter devrimleri çağının Marksı ve dünya işçi sınıfı öğretmenlerinden Lenin ise, daha bir özlüce:
….” Sadece sınıf mücadelesinin kabulünü PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜNÜN KABULÜNE KADAR genişleten kişi Marksisttir. Marksistin sıradan KÜÇÜK (VE DE BÜYÜK) BURJUVADAN EN DERİN FARKI BUNDAN İBARETTİR”. Der.( Lenin. abç.C. 7. Sf. 44. İnter yy)
Bir kez daha altını çizersek; proleterya diktatörlüğünü savunmayana, ” küçük- burjuva, burjuva denirmiş!!! Sanırız, Tasfiyeci revizyonistlere ” küçük – burjuva, burjuvalar ” dediğimiz saman, isimlerinden dolayı bize kızmazlar…..
MARKSİZMİ – LENİNİZMİ “ESKİMİŞ” BULANLAR;
YA MAO ZEDUNG YA KAYPAKKAYA?!!
Marksizmi – Leninizmi eskimiş bulanlar; ya günde beş vakit isimlerini zikrettikleri Mao Zedung , İbrahim KAYPAKAYA ?!! Onlar PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜ NÜ savunmazlarmıydı?..
Yıllar önce mao zetung Tasfiyeci revizyonistlerin inkarcı yaklaşımları olasılığını gördüğü için bakın ne isabetli bir tesbitte bulunur:
” Lenin in proleterya partisi ve proleterya diktatörlüğü konusundaki teorisi BAZILARININ İDDİA ETTİĞİ GİBİ ” MODASI GEÇMİŞ” BİR TEORİ DEĞİLDİR”. ….. diyen Mao Zedung proleterya diktatörlüğünün önemini şöyle belirtir:
” Bu gün proleterya partisi ve proleterya diktatörlüğü olmadan edemeyiz. Östelik bunların dahada güçlendirilmeleri zorunludur. Yoksa karşı- devrimcileri bastıramaz, emperyalistlere karşı direnemeyiz ve sosyalizmi inşa etmemiz mümkün olamazdı yada inşa etsek bile sağlamlaştıramazdık….Der.( Mao Zedung .abç. C.V. sf. 338. Diren yy.)
İsimlerini ”maoist” soyadlarını “KAYPAKKAYACI” koyan bu tasfiyeci revizyonistler; KAYPAKKAYA nın proleterya diktatörlüğünü savunmadığını nasıl gizlerler:
” Bunlar, PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜ gerçekleştikten ve hatta üretim araçlarının tamamının kollektif mülkiyete dönüşümü tamamlandıktan sonrada, ideolojik ve kültürel alandaki varlıklarını devam ettirirler. PROLETERYA DİKTATÖRLÜĞÜ ALTINDA DEVRİMİN DEVAM ETTİRİLMESİNİN SEBEBİ BUDUR……der.( İbrahim KAYPAKKAYA. Seçme yazılar. II. abç. Sf. 89-90. Ocak yy)
Uzun alıntıları kısaca vermemize karşın, yinede diğer komünistlerden örnek vermemize yer kalmadı. Ayrıca onca alıntıyıda sığdıramadık. Ama bu alıntılar bile samimi birileri için yeterlidir diye düşünüyoruz. Samimiyetsizler ise cevap vereceklerine,bildik nakaratlatını yine tekrarlar ” BİZ ÖYLE DÜŞÜNMÜYORUZ”….
Yorumlar kapalı.