Türk lirası neden değer kaybediyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk lirası, geçen hafta dolar karşısında %4’ün üzerinde değer kaybetti. Dolar kuru, 17 lirayı aşarak 2022 yılındaki en yüksek seviyelerine ulaşırken yıllık kayıp %30’un üzerine çıktı. Peki, kurdaki değer kaybı neden hızlandı?

Arka plan: Dolar/TL kuru, geçen sene oldukça hareketli geçen ayların ardından aralık ayında 18 seviyesini aşarak tarihi rekorunu kırmıştı. Ardından devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, dolar kurunun 12 TL seviyelerine kadar inmesine neden oldu. Türk lirası, 2022’nin ilk çeyreğinde kısmen istikrarlı bir tablo sergilerken mayıs ayı itibarıyla hızlı bir yükselişe geçti.

Peki, neden? Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesinin nedenleri arasında giderek sıkılaşan küresel piyasalar, artan cari açık ve KKM sisteminin sürdürülebilirliğine yönelik endişeler var. En önemli neden olarak ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dünyadaki genel trendin aksine faiz artırımı konusunda oldukça muhafazakâr bir tutum sergilemesi yer alıyor.

  • Türkiye’de enflasyon, mayıs ayı itibarıyla yıllık bazda %73,5 artış göstererek son 24 yılın zirvesine çıktı. Buna rağmen TCMB, yıl başından bu yana politika faizini %14 seviyesinde sabit tutuyor. Nitekim, TL’nin son bir haftadaki değer kaybında da bu politikanın devam edeceğine yönelik söylemlerin etkisi var.

Kim, ne dedi? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Haziran’da yaptığı açıklamada “Bu iktidar, faizi artırmayacaktır. Faizi düşürmeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı. Aynı gün, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ise “Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik,” açıklamasında bulundu. Açıklamalar sonrası dolar/TL kurundaki yükseliş hızlandı.

Önlemler etkili oldu mu? Kurdaki yükselişin devam etmesi üzerine ekonomi yönetimi, vatandaşların tasarruflarını TL cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi için yeni bir önlem paketi açıkladı. Paketin açıklanacağına dair mesajlarla gerileyen kur, alınan önlemlerin açıklanmasının ardından yeniden yükselmeye başladı. Paketteki maddeler şu şekilde:

  • Gelire endeksli senet (GES): Bu senetler, zarar etmesi mümkün olmayan bir kamu kurumuna endeksleniyor ve kupon ile ana para ödemeleri belirleniyor. GES’lerde getiri oranının, Hazine tahvillerinin bir miktar üzerinde olacağı ancak %30’ları bulmayacağı ifade ediliyor.
  • Kredilere sınırlama: İhtiyaç kredileri yoluyla kredi genişlemesinin sınırlandırılması için tüketici kredilerinde vadeler kısıldı. 50 bin liranın altındaki krediler için 36 ay vade korunurken 50-100 bin TL arasına 24 ay, 100 bin TL üzerine ise 12 ay vade uygulanacak.
  • Karşılık oranında değişiklik: TL cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredilere %10 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılık oranı %20’ye yükseltildi.
  • Yabancılara swap imkânı: Yabancı yatırımcıların TL’ye erişimine sınırlı imkân tanıyan kamu yönetimi, bu duruşunu esnetme kararı aldı. BDDK’dan yapılan açıklamada, “yurt dışı yerleşiklere tahsisli swap imkânının getirilmesi” ifadesi yer aldı. Uzmanlar bu düzenlemeyi, açığa satış yapılmayacağı taahhüdüyle gelen yatırımcılara TL’ye erişim imkânı sağlanabileceği şeklinde yorumluyor.
  • SPK ücretlerinde indirim: Yurtdışı yatırımcılara göz kırpan bir diğer adım ise SPK’nın sermaye piyasası ihraçlarına iştirak edecek yatırımcıların ödeyeceği SPK ücretlerinde indirime gidilmesi oldu. 

Devamı gelecek mi? Hazine ve Maliye Bakanlığı, önlemlerin açıklanmasının ardından yeni bir açıklama ile serbest piyasa kurallarına vurgu yaptı. Açıklamada, serbest piyasa kurallarından taviz verilmeden TL kullanımını ve cazibesini artıracak uygulamalara devam edileceği belirtildi.

İnfografik: Taylan Kurt

Öte yandan: Türkiye’nin 5 yıllık risk primi (CDS) 800 baz puanı aştı. CDS, en son 2008 küresel finansal kriz döneminde 800 puanı aşmıştı. 2001 ekonomik krizinde ise 1300 puana kadar yükselmişti.

Kaynak:aposto.com

Yorumlar kapalı.