Maoist Komünist Partisi’nin 1.Kongresinde karar altına aldığı “Maoizmi Kavra- Kavrat” kampanyasının bir parçası olarak Maoist Komünist Partisi Yurtdışı örgütlülüğünce düzenlenen Uluslararası Maoizm Konferansı, Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarından birçok Maoist parti ve örgütün katılımıyla 10-11 Ocak 2004 tarihlerinde Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirildi. Konferans, 2003 Ekim ayında başlayıp, 2004 Mart ayına kadar sürecek olan ve Maoist Komünist Partisi şehitlerini anma kampanyası ile iç içe geçirilen bir programlar dizisinin de ana parçasını oluşturmaktaydı.
Devrimci Enternasyonalist Hareket üyesi Maoist partiler ve örgütler başta olmak üzere birçok Maoist parti ve örgütün davet edildiği Konferans için ayrıca İngilizce, Almanca ve Türkçe çağrılar geniş kitlelere ve dost devrimci örgütlere ve Avrupa’daki çeşitli demokratik kitle örgütlerine ulaştırıldı. Ulaştığımız tüm Maoist parti ve örgütler Konferansımıza katılımcı konuşmacı olarak katılmak istediklerini belirtmekle birlikte bir bölümü şartlardan dolayı sadece yazılı tebliğleri ile katılabildi.
Maoist Komünist Partisi/ Türkiye- Kuzey Kürdistan, Nepal Komünist Partisi (Maoist), Peru Komünist Partisi, Maoist Komünist Partisi/ İtalya, İran Komünist Partisi (MLM), Devrimci Komünist Partisi ABD, Fransa Komünist Partisi (Maoist), Kolombiya Devrimci Komünist Grubu, Afganistan Komünist Partisi ve Devrimci Komünistler (Almanya) delegasyonlarının katılımı ile gerçekleştirilen Uluslararası Maoizm Konferansı’na yaklaşık 500 kişi de dinleyici olarak katıldı ve tartışma bölümlerinde soruları ve görüşleriyle konferansa dahil oldu. Çağrılı olan Hindistanlı Maoistler Konferansa başarı dileklerini göndermekle birlikte nesnel koşullardan kaynaklı katılamadılar. Gene konuşmacı olarak çağrılı olan Filipinler Komünist Partisi ve TKP/ML ise hiçbir mazeret göstermeden Konferansa katılmadılar.
Konferans dört ana gündem etrafında toplandı
Düzenlenen konferans dört ana gündem etrafında toplandı:
1) İdeoloji- Marksizm Leninizm Maoizm
2) Proletarya Enternasyonalizmi- DEH ve Maoistlerin Birliği Sorunu
3) Maoist Parti ve İki Çizgi Mücadelesi
4) Halk Savaşı
Bu gündemler etrafında toplanan Konferansımız, Maoist Komünist Partisi’nden bir yoldaşın Konferansın anlam ve önemine ilişkin açılış konuşmasının ardından tüm komünizm ve Parti şehitlerimiz anısına Enternasyonal Marşı eşliğinde bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Açılış Konuşmasından sonra Maoist Komünist Partisi delegasyonu gündemler üzerine Partimizin görüşlerini genel hatlarıyla ortaya koyarak Konferansı başlattı.
Mesajlar sunuldu, tebliğler okudu
Devrimci Komünist Partisi ABD Merkez Komitesi, Konferans’a başarı dileklerini içeren mesajında şunlara işaret etti:
“ Bugün dünyada ve her ülkede gerçek komünist güçler büyük meydan okuyuşlarla yüzyüzedirler. Proletarya ve geniş halk kitleleri birleşik Amerikan emperyalizminin yönettiği mevcut saldırganlığı ve ayrıca devrimci proletaryanın ve ezilen halkların mücadele cephesinde ortaya çıkardığı büyük fırsatlar her ikisiyle de yüzyüzedir. Bu meydan okuyuşları karşılamak ve devrim için fırsatları gerçek bir devrime dönüştürebilmek için Marksizm-Leninizm-Maoizm anahtardır.
Birleşik Amerika ve Türkiye çok farklı ülkelerdir. Birleşik Amerika, dünyanın en kuvvetli emperyalist gücüdür. Türkiye ise emperyalizm tarafından ezilen feodalizm ve bürokratik kapitalizmin olduğu bir ülkedir. Türkiye’de devrimin yolu şehirleri kırlardan kuşatan uzun süreli Halk Savaşı’dır, halbuki Birleşik Amerika’da, koşulları olgunlaştığında ilkin, şehirlerde genel ayaklanma ile başlayacaktır. Fakat bu çok önemli farka rağmen sadece Birleşik Amerika emperyalist egemen sınıfları biçimindeki ortak düşmanı paylaşmıyoruz; ayrıca, sömürüsüz, birinin diğer bir ulusu ezmediği, kadınların ikinci sınıf olmadığı ve baskının hiçbir türünün olmadığı, insanlığın sınıflara bölünmediği komünist dünyayı yaratmanın savaşımını veren ortak amacın da sahibiyiz. Tarihsel hedefimizde elde ettiklerimizden daha fazlası, onlarca yıllık tecrübeler içinde komünist hareketimizin elde ettiği derslerden daha fazlasını (ki büyük zaferlerimiz ve de trajik yenilgilerimiz de dahil) bugün ve gelecekte çok daha sıkı ve çok daha iyi savaşını veriyoruz. Bu ışık altında, Maoist Komünist Partisi’nin MLM’yi kavramak için gösterdiği başarılı çaba Partiyi, Marksizm-Leninizm-Maoizm’i kavrayarak güçlenmesine ve devrim yapmak için Türkiye’de kitleleri daha fazla yönetebilmeye götüreceği kesindir.”
Mesajın okunmasından sonra DKP, ABD Başkanı Bob Avakian’ın “Temel İlkelere Sıkı Sıkıya Bağlı Olmak – Ama Boş İnan ve Uzlaşmalarla Zincirlenmemek” başlıklı felsefi tebliği sunuldu. Esasta Maoist felsefi görüş ve bilimimize yaptığı nitel katkının tartışıldığı Bob Avakian’ın tebliğinden sonra Maoist Komünist Partisi adına söz alan yoldaş bilimimizin doruğu olarak Maoizm’i tarihsel arkaplanı ile beraber anlatarak Maoizmin neden enternasyonal proletaryanın üçüncü ve yeni nitel aşaması olduğunu ortaya koydu. Marksizm-Leninizm-Maoizm’i enternasyonal proletaryanın bilimi olarak bir bütün halinde kavradıklarını belirten yoldaş, ille de Maoizm derken bu bütünlüklü bilimin en son yeni nitel aşamasına vurgu yaptıklarına işaret etti.
Maoist Komünist Partisi delegesi yoldaş, Partimizin 1. Kongresi ile sentezlenen tarihi tecrübeler ve ideoloji alanında yakalanan Maoist bilinç seviyesine özel olarak vurgu yaptı ve Maoizm savunulmadan Marksizm-Leninizm’in savunulamayacağını belirtti.
İki gün boyunca süren Konferans’ın beş oturumunda her gündem ekseninde ayrı ayrı konuşan yoldaş, ana başlıklar halinde çelişki yasası ve Maoizm, Demokratik Halk Devrimi, Demokratik Halk İktidarı ve Maoizm, Halk Savaşı ve Maoizm, iki çizgi mücadelesi ve Maoizm, Parti ve Maoizm, sosyalizmin sorunları ve Maoizm, bilimimizin üçüncü nitel aşaması, Kültür Devrimi ve Maoizm, Ekonomi Politik ve Maoizm, Proletarya enternasyonalizmi, gerek Türkiye- Kuzey Kürdistan’da gerek uluslararası planda Maoistlerin birliği meselesini ve Maoist Halk Savaşı’nı detaylı bir şekilde ele alarak Maoist Komünist Partisi’nin görüşlerini ortaya koydu.
Görüşmeler ve anlaşmalar siyasetine karşılık iktidar bilinci berrak bir halk savaşı çizgisine işaret eden MKP delegesi yoldaş, “savaşta kazanmamışsan kimse masada sana bir şey vermez” diyerek neden Halk Savaşı sorusunu açtı. Demokratik devrimin ve şehirlerin kırlardan kuşatılması stratejisinin dengesiz iktisadi yapının yanı sıra sınıf ilişkileri, özelde köylü meselesi ile bağıntısında ortaya koyan yoldaş, köylü meselesinin sadece toprak meselesi olmadığına ulusal sorunun da sosyal zemini itibariyle bir köylü sorunu olduğuna dikkat çekti. Gene üçüncü bir nokta olarak emperyalizme karşı mücadelenin temel nüfusu açısından da bu stratejinin gerekliliğine işaret eden yoldaş, bununla beraber, “feodalizmin üretim tarzı içindeki rolü geri düşmüştür, kapitalizm öne çıkmıştır vs deniyor. Bu yanlıştır. İbrahim yoldaşın söyedikleri bunlara cevaben yeterlidir: nüfus oranı demokratik devrimin görevlerini daraltır ya da genişletir” dedi. Ezilen ülkelerde demokratik devrimin kavranışındaki hatalara tarihimizden Koordinasyon Komitesi gibi örneklerle dikkat çekerek Halk Savaşı’nın özünün, kır şehri kuşatsın stratejisinin doğru anlaşılmasını önemle belirtti. Maoist Komünist Partisi delegesi şöyle devam etti:
“Maoist Halk Savaşının özünü anlamayan yaklaşımlar bunu emperyalist ülkelerde de savunuyorlar. Bu yanlıştır. Maoist Halk Savaşı teorisi ile proletaryanın askeri biliminin ilerlediği doğrudur ama bu nitel katkılar doğru ele alınmalı.”
Sosyalizme barışçıl geçiş teorilerini ve “hala bazıları tek ülkede sosyalizm olur mu tartışmaları yapabiliyor” diyerek Troçkizmi köklü bir şekilde eleştirerek mahkum eden MKP delegasyonu: “Leninizm Yaşıyor, savaşıyor” diyerek sözlerine devam etti.
“Sosyalizmin zaferinin kesin zafer olmadığı görüldü. Sosyalist mülkiyet toplumsallaşmayı ifade etmekte yetersiz. Toplumsal kökenleri ve tarihsel dayanaklarıyla sosyalizmde geriye dönüşün mümkün olduğu görüldü” diyerek sosyalizmin bir yanıyla da burjuva karakterli olduğuna işaret etti. Bu noktada iktidar sorununun kilit sorun olduğunu, devlet mülkiyetinin komünizm, sosyalizm diye yutturulmasına karşılık sınıfsız sosyalizm teorisinin iflas ettiğini belirten yoldaş, “İşin esası çizgi meselesidir. Bu yeterince kavranmadığında AEP konusunda kafa karışıklığı olur” dedi. AEP’çi (Hocacı) çizgiyi ve eklektik yaklaşımları mahkum eden MKP delegasyonu “57 Deklerasyonu ve 60 bildirisi hatalarına karşın Marksist-Leninisttir ve temel olmaya devam ediyor. 1963 Polemikleri ise Uluslararası Komünist Hareketin üzerinde yükseleceği temel belgelerdir. BPKD ile daha ileri bir aşamaya ulaşmıştır, daha da ilerliyor. Kültür Devrimi ile proletaryanın bilimi Maoizm aşamasını tamamlamıştır” dedi.
Parti ve İki Çizgi Mücadelesi ve Maoistlerin birliği gündeminde değiştirme ve kazanma sorumluluğuna ve yöntem meselesine dikkat çeken delege yoldaş “Birlik çelişkilidir. Çelişkinin olmadığı hiçbir şey yoktur. Parti çelişkiden muaf tutulamaz. Partinin gelişmesinin motoru da çelişkidir. Farklı görüşler örgütsel tedbirlerle giderilemez” dedi.
Maoizm ve iki çizgi mücadelesi konusunda eklektik merkezciliği mahkum ederken partimiz Maoist Komünist Partisi’nin de üyesi olduğu, uluslararası komünist hareketin bugünkü embriyonik merkezi Devrimci Enternasyonalist Hareket’in uluslararası ideolojik hattı Maoizm temelindeki birliğinin de iki çizgi mücadelesiyle daha da pekişeceğini belirten yoldaşımız, uluslararası planda koalisyon şeklinde uzlaşmalarla oluşturulan ilkesiz uluslar arası platformların DEH’e alternatifmiş gibi sunulması ve görülmesini eleştirdi.
Ülkemizde Maoistlerin birliği üzerinde dururken, Partimizin birlik çağrısı yaptığı TKP/ML’nin kamuoyu önündeki açık saldırılarının açık cevap vermeyi zorunlu kıldığını vurgulayan yoldaş, TKP/ML’ye atfen, “Partide her zaman iki çizgi mücadelesi yoktur, görüş ayrılıkları çizgi değildir, sadece sistemleşmiş düşüncelere çizgi denilebilir” diyorlar. Deborin gibi bakamayız. ‘Farklılıklar var, çelişki gelişmenin belirli bir aşamasında ortaya çıkar’ diyemeyiz. Bu, AEPçi tahribatın eklektik bir şekilde Maoizm bulamacıyla sürdürülmesidir” dedi.
İran Komünist Partisi (MLM) “Maoizm, Parti ve Önderlik Sorunu” başlıklı tebliğinde “devrimci bir partinin sağlam bir devrimci önderlik çekirdeğine ihtiyacı olduğuna” ve doğru bir ideolojik ve politik çizginin gelişimi ile önderliğin gelişimi arasındaki kopmaz bağa işaret etti. “Türkiye’de emperyalizmi, feodalizmi ve bürokrat kapitalizmi altetmek için halk kitlelerine önderliğe muktedir olan Marksist-Leninist-Maoist devrimci çizginin temellerinin yoldaş İbrahim Kaypakkaya tarafından Maoist partinin kurulmasıyla atılmış olduğunu ve bunun tayin edici olduğunu” belirten İran Komünist Partisi (MLM), “Maoist Komünist Partisi’nin TKP(ML) tarihini değişik yönlerden doğru bir şekilde muhasebe ederek ve partinin geçmişte yaptığı hataları düzelterek önemli bir sıçrama kaydettiğini” belirtti.
Konferansın gündemlerine ilişkin görüşlerini açıklayan Nepalli yoldaşlar, kitlenin de soruları ve talepleri üzerine özel olarak Nepal devriminin geldiği boyut, Nepal’deki mevcut siyasal durum, sınıf ilişkileri, Halk Savaşı’nın ulaştığı Stratejik Denge aşaması ve kurulmuş olan Halk İktidarları ve işleyişi, Nepal’de Halk Demokrasisi pratiği, emperyalizm ve Hindistan gericiliğinin olası müdahalesi üzerine açıklamalar yaparak, “Maoizm üzerine teorik belirlemeler yapmayacağım, bunu Maoist Komünist Partisi delegasyonu fazlasıyla yaptı. Bu görüşler bizim de görüşlerimizdir. Biz Nepal’de Maoizmi yaşıyor ve uyguluyoruz” diyerek genel hatlarıyla Nepal devrimini anlattı.
Nepal delegasyonu, dinleyicilerin halk-parti ilişkisi, kitle-devrimci iktidar ilişkisi üzerine sorduğu sorulara Kültür Devrimi’nin de derslerini özetleyerek ayrıntılı yanıtlar verdi. Yerel iktidarlarda yapılan bazı seçimlerde muhalefetin kazandığını, bunun halk demokrasisinde doğal olarak karşılanması gerektiğini, gerçek demokrasinin bu olduğuna özellikle vurgu yapan delege yoldaş, “her türlü muhalefetin örgütlenmesinden korkmadıklarını tam tersine her türlü muhalefeti yeraltından yerüstüne taşımayı prensip olarak kabul ettiklerini” belirtti.
Konferansa “Tüm ülkelerin işçileri, birleşin! Maoizm Altında Birleş!” başlıklı bir tebliğ ile katılan Perulu yoldaşlar da dünya çapında gelmekte olan yeni devrimci dalganın Maoistlerin önderliğini yakıcı bir hale getirdiğini, her coğrafyadaki Maoist hareketin buna bugünden hazırlanması gerektiğini belirterek, Halk Savaşlarının ilerletilmesine özel vurgu yaptılar. Peru’da Halk Savaşı’nın durmayacağını, büküntülerin aşılarak Halk Savaşı’nın kararlılıkla sürdürüleceğini belirttiler.
Maoist Komünist Partisi /İtalya delegasyonu da İtalya’daki komünist hareketin tarihiyle giriş yaptıkları konuşmalarında nasıl bir parti ve nasıl bir başlangıç sorularına yanıtlarını tartışarak, Maoizm, parti ve iki çizgi mücadelesine dair görüşlerini ortaya koydular. Halk Savaşı gündeminde “askerileşmiş Maoist Parti” ve emperyalist ülkelerde Halk Savaşı tezlerini tartıştıran İtalyan yoldaşlar, bunları Maoist partinin özüne dair sorunlar olarak ortaya koydular.
Konferansta dinleyici olarak bulunan Afganistan Komünist Partisi delegasyonu, partimize ve Konferansa kızıl selamlarını sundu.
Kolombiya Devrimci Komünist Grubu Merkezi Önderliği, teknik problemler nedeniyle delegasyonunu gönderemediği konferansımıza yazılı mesajını ulaştırdı. Kolombiyalı yoldaşlar mesajlarında şöyle dediler:
“Partinizin 1. Kongresini başarıyla tamamlamanızı devrimci coşkuyla selamlıyoruz. Bu büyük haberi İspanyol dilinden DEH ve dünya devrimci kitlelerine yayın yoluyla bildirdik. Teknik problemler nedeniyle konferansınıza katılamayacağımızı üzüntüyle bildiriyoruz. Konferansın büyük önemini kavrıyor, Kolombiya’daki silahlı revizyonizm üzerine İspanyolca yazılan Halk Savaşı kısa dokümanını iletiyoruz.” (Bu doküman daha sonra diğer konferans belgeleriyle beraber yayınlanacaktır)
Devrimci Komünistler (Almanya) mesajlarında “Maoizm üzerine yapılan bu konferansa katılmak bizim için gurur verici. Bu konferansın başarıya ulaşması ve aynı zamanda komünizm hayaletini dünyanın her yerinde canlandırmaya katkıda bulunmasını umut ediyoruz. Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm. Yaşasın Devrimci Enternasyonalist Hareket” diyerek Proleter Dünya Devrimi için harekete geçilmesi çağrısını yaptı. Ayrıca Almanyalı yoldaşlar Konferansın teknik çalışmalarında gerek çeviri ekipmanı, gerek bizzat çeviri boyutuyla yeralarak yoldaşça dayanışma içerisindeydiler.
Fransa Komünist Partisi (Maoist) delegesi de Maoizm ve proletarya enternasyonalizmini vurguladığı konuşmasında Marksizm-Leninizm-Maoizm’in kumandaya geçirilmesinin tayin edici önemine işaret etti.
Konferans tüm tebliğlerin sunulması ve konuşmaların ardından, tüm katılımcılarının ortak sonuç bildirgesinin diğer konferans belgeleriyle birlikte önümüzdeki süreçte kamuoyuna sunulacağı bildirilerek; Konferansı düzenleyen Maoist Komünist Partisi divanının sunduğu sonuç bildirgesiyle bitirildi.
“Yeni Komünist Enternasyonalin embriyonik merkezi olarak DEH Maoizm’i kumandaya geçirmekte hayati bir rol oynamaktadır. Biz Maoistler embriyonik merkezimizi iki çizgi mücadelesi yoluyla güçlendirmeye devam etmeliyiz” denilen sonuç bildirgesinden sonra, tüm Maoist güçleri ve tüm dünyada Maoizm önderliğindeki Halk Savaşlarını selamlayan Maoist Komünist Partisi divanı “Maoizm’le Yüklen, Halk Savaşı ile İlerle” şiarıyla Konferansın sona erdiğini, ancak parti şehitlerimiz anısına düzenlenen bu Konferansı, gene Maoizmi Kavra-Kavrat kampanyası çerçevesinde Avrupa’nın onüç merkezinde örgütlenen Maoizm konferanslarının takip edeceğini açıkladı.
Uluslararası Maoizm Konferansı, Konferansa katılanların hep bir ağızdan Enternasyonal’i söylenmesi ve Maoizm sloganlarıyla sona erdi.
Ocak 2004
Uluslararası Maoizm Konferansı
Tertip Komitesi
MKP’nin diğer Maoist parti ve örgütlere sunduğu sonuç bildirgesi
Dünya proleter devriminin yeni bir dalgası ile yüzyüzeyiz. Dünyanın ezilen halklarına karşı ABD önderliğindeki emperyalist saldırganlık ezilen kitleler için büyük olanaklar da yaratmıştır. Dolayısıyla Maoist çizgiyi ve önderliği halkların mücadelelerinin kumandasına geçirmek çok önemlidir.
Maoizm-Marksizm-Leninizm’in yeni bir nitel aşamasıdır. Üçüncü ve yeni aşama olarak Maoizm enternasyonal proletaryanın bilimsel ideolojisidir. Maoizm savunulmadan Marksizm-Leninizm savunulamaz.
Başkan Mao Zedung bilimimize Büyük Proleter Kültür Devriminden önce de son derece önemli nitel katkılarda bulunmuştur. Bu nitel katkılar ve Marksist-Leninist-Maoist dinamikler Büyük Proleter Kültür Devrimi ile bilimimizin üçüncü nitel aşamasına ulaşmıştır.
Başkan Mao’nun enternasyonal proletaryanın ideolojisine çelişki yasası, bürokratik kapitalizmin analizi, yeni demokratik devrim, Yeni Demokratik İktidar, Halk Savaşı, Parti-Ordu-Cephe üzerine Büyük Proleter Kültür Devrimi’nden önce belirgin evrensel katkıları olmuştur.
Maoizm aşamasına ulaşmış proletarya bilimi ile artık devrimci komünist olmanın kriteri proletarya diktatörlüğü için sınıf mücadeleleriyle ya da proletarya diktatörlüğünün savunulmasıyla sınırlandırılamaz. Bunların yanı sıra komünizm nihai amacına ulaşıncaya kadar sosyalizmde de sınıfların, sınıf mücadelelerinin varlığını kabul etmek; proletarya ile burjuvazi arasındaki sınıf mücadelesini görerek bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek; proletarya diktatörlüğü altında devrimi durmaksızın sürdürmek zorunludur. Aksi taktirde ne Marksist ne Leninist ne de Marksist-Leninis- Maoist olunabilir.
Başkan Mao’nun enternasyonal proletaryanın bilimine felsefe, ekonomi politik ve sosyalizmin sorunlarına dair nitel katkıları kavranıp savunulmadan komünizm savunulamaz.
Büyük Proleter Kültür Devrimi her türlü burjuva akıma karşı mücadele bayrağımızdır.
Yeni Komünist Enternasyonalin embriyonik merkezi olarak DEH, Maoizmi kumandaya geçirmekte hayati bir rol oynamaktadır. Biz Maoistler embriyonik merkezimizi iki çizgi mücadelesi yoluyla güçlendirmeye devam etmeliyiz.
Bugün Peru Komünist Partisi, Nepal Komünist Partisi (Maoist) ve Maoist Komünist Partisi /Türkiye- Kuzey Kürdistan, ülkelerinde Halk Savaşları yürütmektedirler. Başka diğer Marksist Leninist Maoist güçlerimiz de kendi bölgelerinde Halk Savaşı bayrağını yükseltmeye çalışıyorlar. Nepal’de Halk Savaşımız iktidara çok yaklaşmıştır.
Tüm dünyada Maoist önderlikli Halk Savaşları’na selam!
Tüm dünyada Maoizmi proletaryanın, ezilen halkların ve ezilen ulusların haklı mücadelelerinin kumandasına geçirmek için İleri!
Proleter Dünya Devrimi için İleri!
Yaşasın Devrimci Enternasyonalist Hareket!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
11.01.2004
Maoist Komünist Partisi/
Türkiye-Kuzey Kürdistan