ÜRETİMDE BULUNMAYANIN NE ÜSTÜ KİRLENİR NE TER DÖKER

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


Mücadele insanın sınama okuludur. Her an ve her alanda sınanıyoruz. Doğa da ve insan düşüncesinin diyalektik çelişmesi yaşamın hareketidir. İdrak edilsin yada edilmesin iktisadi temel üzerinde ezen ve ezilenlerin savaşımı aynı zaman da devrimci dönüşümün kaynağıdır. Bizim için devrimci dönüşüm salt kendimizle sınırlı değil kendimizle birlikte başkalarını da dönüştürmektir. Marksizm ideolojisi dünyayı değiştirme amacını bulunduğun her alanda pratikleştirmeyi emreder. Salt teorik lafazanlıkla zamanı dolduran, devrimci yaşamdan uzak olanlar dönüşüme öncülük edemezler. Onlar yeni insanın proleter kişiliği kültürel ve ahlaki değerlerini temsil edemezler. Devrimci saflarda olmak yeterli değildir, bu bir olumluluk olarak görülebilinir fakat mücadele eden her devrimci Marksizm ideolojisiyle donanmış bir dönüştürme iradesi haline gelememişse kendisinin ciddi şekilde dönüşüme ihtiyacı var demektir. Bizler büyük amaçlar uğruna mücadele ediyoruz. Tarihin en zorlu savaşımına önderlik etme iddiası taşıyanlar bu büyük eylemin ruhuna, disiplinli çalışmasına, ideolojik kavrayışına sahip olmak zorundadırlar. Kendi yaşamını devrimcileştiremeyenler asla komünizm amacına bağlı kalamazlar. Proleter disiplini içselleştiremeyenler geliştirici birer militan olamazlar.

Kaypakkayacı hareketin bedellerle örülü tarihi bu hakikati bize öğretmektedir. Biliyoruz ki sözle, telkinle, zorlamayla devrimci militan yetişmez. Devrimcilik bilinçlenmiş emekçi insanın eskiyi yıkan, yeniyi inşa etme eylemidir. Bu yaratıcılık tamamen gönüllülük, adanmışlık ruhuna dayanır. Gözünü kırpmadan yaşamını verebilecek kadar keskin ve net bir yaşam çizgisine sahip olmak Marksizm ideolojisini kavramayı gerektirir. Ancak böyle adanmış bir karakter kazanıldığında dönüşüme ihtiyaç duyan kitlelere yol gösterici bir meşale olunabilinir. Tarihimizden, adanmış yoldaşlarımızdan öğrenmesini bilelim.

Devrimci dönüşüme önderlik iddiasında olanların eğitime ve dönüşüme ihtiyacı varsa gerilemek kaçınılmazdır. Fakat fark etmek, eksikliklere odaklanmak, dürüst ve özeleştirel yaklaşımla adımlarımızı ağırlaştıran, bizi kötürümleştiren hata ve yetmezliklerden kurtulmamız mümkündür. Bulunduğu alanda yaratıcı, dönüştürücü, devrimin bir emekçisi olmak isteyen mücadeleyi geliştirmeye kendisini adamakla işe başlamalıdır. Üretimde bulunmayanın ne üstü kirlenir ne ter döker. Emek olmadan üretim olmaz. Devrimci mücadeleyi geliştirmek ancak kaçınılmaz yenilgiler, hatalarla mümkün olabilmektedir. Kurtarıcılarımız yoktur ve hiç olmayacaklarda.

Düştüğümüz yerden kalkmak, kırılan yanlarımızı onarmak bizim görevimizdir. Parti, bilinçli, aydınlanmış gönüllü fonksiyonerlerin yürüttüğü yaratıcı araçtır. Devrimci amaca ulaşmanın biricik önder aracı, gücüdür. Bir devrimci için beklemek düşünülemez. Maoist olmak durdurulamaz bir enerjiyle örgütlemek, yaratmak, engelleri aşmak ve devrimci dönüşümün militanı olmaktır. O halde kurtarıcı bekleyenlerin anlayışımız, geleneklerimizle ilgisi yoktur.

Maoist harekette yaşanan sağ savrulma, yarattıkları tahribat ciddi bir güvensizlik yaratmıştır. Bu olgu inkar edilemez. Devrimci koşulların varlığına rağmen yeterli derecede kendimizi hızlı toparlayamamamız yeterince iyi çalışmadığımız ve ciddi yetersizliklerimizin varlığını gösterir. Mazeretlere sığınamayız. Eksikliklerimizi hızla gidermeli, çok daha yüksek devrimci ruhla çalışmalıyız. İdeolojik çizgi devrimci amacın yolunu aydınlatıyor. Çizgimiz Kaypakkaya’nın attığı temele dayanmaktadır ve Maoist görünümlü burjuva küreselleşmeci, parlamentarist sağ tasfiyeciliğin tam karşısındadır. Sınıf mücadelesinin mevcut gerçeklerini kavrayanlar adanmışlıkla, başarma ruhuyla çalışmaya devam edeceklerdir.

Sadece görev almak ve yürütmek değil, aynı zamanda görev vermekten de korkmamak gerekmektedir. Kurallara bağlı, disiplinli olmak şarttır ama genç, dinamik ve mücadele etme ruhuna sahip yeni insanlara ‘’hata yapar’’ endişesiyle yaklaşılamaz. Proleter devrimci anlayışıyla yaklaşılmalı, devrimci sürecin gelişmesiyle yükselen mücadele potansiyelini örgütlemeyi öğrenmeliyiz.

Bir kez daha sınanıyoruz. Asla uzaktan bakan değil mücadelenin orta yerinde Marksizm, Leninizm, Maoizm ideolojisini ve devrim amacını savunmak zorunludur. Yok olup gideceğimizi bekleyenler, hakaret eden, karalayanların, kulak tırmalayan küçük burjuva çizgileri mahkum olmuştur. Komünizm ideolojisi çarpıtılarak devrim amacına bağlı kalınamaz. Devrimci ideolojinin emrinde amaca bağlı çalışmak, sebat etmek savrulmanın önünde durmak anlamına da gelir. Daha yüksek enerjiyle çalışma gerekliliğini kavrayalım.

Yorumlar kapalı.