1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. İşimiz, Umudu Yarına Taşımak; Kararlıca Çalışalım

İşimiz, Umudu Yarına Taşımak; Kararlıca Çalışalım

featured
service

DevrimciDemokrasi’ den

Dünya ezilen ulus ve halkları emperyalist-kapitalizmin kâr amaçlı dönen çarklarının dişlileri arasında ezilmeye devam ediyor.

Bu çarkın sömürü ve zulüm dişlileri; yoksulluğu, yoksunluğu, açlığı ve ölümü insanlığa normal yaşam sınırı gibi sunmayı reva görürken, gene aynı sömürü düzeninin doğaya ve insana karşı işlediği suçlar nedeniyle ortaya çıkan Covid-19 gibi salgın hastalıklar nedeniyle dünya halkları yeni bir yaşam üretmeye mahkum ediliyor. Kapitalist sermayenin kâr hırsı dünyayı sönümlendirmede tam gaz ilerliyor.

Tekerlekten, insansız hava araçlarına kadar gelişen ve geliştirilen teknolojik ilerlemenin, aynı zamanda kapitalist sermayenin mülkiyetinde olması nedeniyle, insanlığın yaşamını ve yaşam alanlarını bir o kadar da zora soktuğu ve yaşanmaz kıldığı aşikardır. Böylesi bir keşmekeş içinde yaşamını sürdüren insanlık, kendi geleceğinin daha yaşanır bir dünya düzeninde olması için mücadele etmeye de devam ediyor.

Sınıf mücadelesinin, sınıf düşmanları tarafından her türlü kuşatma altında olması, bugünün koşullarının dünden daha ağır seyretmesi ve  yaşanan ideolojik savrulmalar devrimci-Komünist hareketlerin geriye düşmesine neden olmuştur. Hali hazırda süren, sürdürülen ulusal ve sınıfsal kurtuluş mücadeleleri geriye düşüşlerden kurtulmanın tutamacı olacaktır. Marksizm, Leninizm, Maoizm bilimsel ideolojik formasyonuna tutunmakta olan güç ve irade kazanımı, geçmişin eksikliklerinden, hatalarından kurtulmayı, güncelin her türlü olanaklarının sınıf mücadelesine tabi kılınarak kazanıma yol açacağını emrediyor.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da faşist diktatörlük; efendilerinin icazetinde, Kürdistan’da işgal, fabrikalarda grev kırıcı, hapishanelerde katliamcı yüzüne yeni makyajlar ekleyerek sürdürüyor.  Faşist devlet diktatörlüğünün eli kanlı sözcüleri AKP-MHP kliği; işçi sınıfına, Kürt ulusuna, gençliğe, kadına ve ezilen bütün mazlum halklara geçen yılda da zulüm, kan ve göz yaşından başka bir şey bırakmadı. Son bir ayda hapishanelerden yedi (7) tabut çıktı. Hasta tutsakların tedavileri engellendi, ATK raporları hiçe sayılarak fiili idam masaları kuruldu.

Bunca zulüm çemberinde yaşananlar ortada iken, faşist devlet diktatörlüğünün diğer kliğinin başını çeken CHP ve revizyonist-reformist kesimler devlet diktatörlüğünün çarkına su taşıdılar, taşıyorlar. İslamo faşist kliğin ipliğinin pazara çıktığı kadar temel devlet yapısının sırlarının, bir zamanlar devlet eliyle isimleri parlatılan Mafya babalarının ağızlarından ortalığa saçılmasıyla yıkım süreci dahada derinleşmeye başladı. Süreci lehine çevirme fırsatı yakaladıkları için geniş bir koalisyon cephesine girişen  Komprador burjuva partileri aralarında nispeten kalıcı bir konsensüs oluşturma adına aralarında ki keskin farklılıkları şimdilik görmezden gelmeyi tercih ediyorlar.

Yelkenlerini dolduran rüzgar kesilmeden hedefe varmayı istemekle birlikte, bunu oldukça kolaylaştıracak HDP faktöründen de bir o kadar irrite olduklarını görüyoruz. Yapısal kodlarında iliklerine kadar ırkçılık işlenmiş olan bu muhalefet koalisyonu, tam bu noktada devlet refleksi göstermektedirler. HDP’nin yasal politik kulvarda edindikleri deneyim kadar; Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin yarattığı etkinin politize ettiği kitleleri, önemli ölçüde arkasına aldığı, bu egemen klik tarafındanda farkında olunan bir gerçekliktir.

Ancak devlette hüküm alanı kırmızı çizgiler içindeki fasit daire ile sınırlıdır. Bu nedenle iktidar sırasının kendine geldiğini uman egemen klik, Kürtlerin oy potansiyelini kendilerine tahvil etmek istemekte ancak örgütlü bir reformistte olsa kürt gücünden bağımsız bunu sağlamak istemektedir. Egemen burjuva muhalefetinin iktidar hırsı ile örtüşmeyen politik gücü noktasında ki nesnel durumu, kürt hareketinin yasal politik temsilcisi HDP ile tamamlayamama gerçeğinden kendilerine fırsat alanı doğduğu içgüdüsüyle sosyaldemokratik reformizm ile özürlü TKP’den Sol Partiye ve Emep’e kadar tüm yelpaze, CHP’den yeşil ışık kopartma peşinde görünüyor.  

Devrim için olgunlaşan politik sürece devrimci müdahale etmesi gereken güçlerin bir kısmı, ufku sistem içi bir yaşam alanı açma ile sınırlı olan Kürt ulusal hareketi ile ittifaklarından dolayı faşizmle ilgili tüm temel argümanlarını objektif olarak askıya alan HBDH hattında RTE ve AKP/MHP karşıtlığıyla sınırlı bir mücadele zemininde kitlelerin enerjisini dahası umutlarını tüketiyorlar.  Baskın erken seçim, erken seçim girdabında, kitlelerin gözünde teşhir olanın sadece MHP/AKP kliği ve RTErdoğan iktidarıymış gibi, ‘’kitlelerle bağ kurma’’, ‘’Parlamento’dan kürsü olarak yararlanma’’ vb klişelerle halkların kabaran öfkesini devrimci bir yükselişe taşımak yerine devletin bir süreç daha bekaasını garantiye almada dalga kıran misyonuna demir attıkları söylenebilir.

Silahlı reformizm, post modern zamanların ekolüydü. Anarko komünalizmin Kürdistan Rojava’dan Ukrayna Dombass’a, Meksika Chiapas’a, Nepal’e uzanan hattından beslenen bu sistem içi ‘yenidalga’ nın alevlerinin küle dönüştüğü her yerde yasalcı parlamenter demokrasi mücadelelerine evrilen yada halkların öfkesini düzen içi kulvarda boğan pratiklerdir.

Buna karşın sistemi kökten yıkmayı hedefleyen kazanılacak bir dünya hedefindeki komünistler, dün Peru’da, Türkiye’de günümüzde Hindistan, Filipinler, Burma’da Halk savaşlarını sürdürüyorlar. Emperyalizme karşı Proleter dünya devrimi için Maoizmin ve Halk savaşlarının tayin edici önemini ortaya koyan Peru Devriminin önderi Abimael Guzman Reynoso yada Peru halklarının Başkanı Gonzalo’yu 2021’de Peru devletinin cinayeti ile kaybettik. Bu yıl içinde Hindistan’da ki Halk Savaşında, yine Filipinler’de Halk Savaşında önderlik düzeyinde olanlarda dahil bir çok Komünist kadro ve savaşçı yaşamlarını yitirdiler. Günümüzün en acımasız faşist dikatatörlükleri Peruda, Kolombiyada, Meksika’da, Türkiye’de, Hindistan’da, Filipinler’de, Burma’da ve daha bir çok yerde hüküm sürüyor. Buna karşı silahlı direnişler, kitlesel devrimci halk mücadeleleri ve Halk Savaşları umut olmaya devam ediyor.

Emperyalist sistem, pandemiyi bahane ederek başta işçi hareketini ve halkları pandemiye karşı önlemler ve yasaklarla grev, direniş ve tepkileri sokaktan çekmeyi önemli ölçüde başarsa da tümüyle engelleyememiş ve hatta yeni yeni direnişlerin gelişmesine zeminde yaratmıştır. Bir yandan acımasız yoğunlaştırılmış bir sömürü diğer yandan sosyal ve savaş mağdurlarının göç dalgasına karşı mülteci karşıtı önlemler ve baskılarla kitlesel katliamlara dönüşen yollarda özellikle Akdeniz’de yaşanan kayıplar, kadınlara yönelik cinayetler, Faşist T.C’nin Güney’de ve Rojava’da Kürdistan’a yönelik yeni işgal hareketleri ve Kürt ulusuna karşı savaş suçları  2021 in bir başka gerçeğiydi.

Yeni bir yıla evrilirken emperyalistlerin her türlü teknolojiyi kullanarak çeşitli kitlesel ölüm silahlarını envanterine dahil etmeye devam etmektedir. Hegomanya savaşlarının bölgelerinde ve yeni yeni bölgelerde esasen devrimin fırtına merkezlerinde, yeni savaşlar, çatışmalar ve darbeler tezgahlamaya devam edeceği, Pasifik okyanusu, Akdeniz, Kızıldeniz ve  Karadeniz’de modern donanma ve füze sistemleri ile, İha ve Siha’ları ile halkların kitlesel kırımlarına yol açacak provokasyonları geliştirmeye devam edeceklerini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.

Bloklar ve Blokbaşı ülkeler olarak; merkezileşmiş yönetim sistemleri ile diktatörlükleri pekiştirirken, medyayı halk kitlelerini manüpüle etmek için ustaca kullanmaktadırlar. Birbirlerine ve halklara karşı yenilenen askeri konseptler, çalan çanların halklar için olduğunu ve halkların savunması için Devrimci Halk Savunmasının ve Halk Savaşlarının geliştirilmesinin emperyalist savaşları önleyecek yegane politik hat olduğunun altı kalınca çizilmelidir. Başkan Gonzalo ‘’21.yüzyılın Halk Savaşları yüzyılı’’ olacağını, bir temenniden çok Emperyalizmin güncel siyasal analizi üzerine oturtmuştur. Önümüzdeki siyasla sürecin çok büyük kitlesel direnişler ve çatışmalar olacağını ısmarlayan hükümetlere panikle rapor eden yüzlerce sosyolojik askeri araştırma ve danışma merkezleri bu tespiti haklı çıkardılar. Dünyada, Bölgemizde, Türkiye ve özgül de 4 parça Kürdistan’daki durum, komünistlere acilen silahlı mücadeleler temelli politik görevler yüklemektedir. 2022 yılı Komünist Partileri için acilen UKH yi oluşturma ve Proleter Dünya Devrimi için Halk Savaşları perspektifli bir müdahale sürecini koşullamaktadır. Bu görevlerin başarılması hali sistemi ve faşist diktatörlükleri silkeleyecek gelişmelere gebedir.

İşimiz, Umudu Yarına Taşımak; Kararlıca Çalışalım
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin